Mağusa, Şehirler ve İklim Krizi

Son yıllarda bölgemizde en çok tartışılan konu betonlaşma…

Bununla beraber yeşil ve sulak alanların hızla tükenmesi, boş olan konut sayısının artmasına rağmen hem yatayda hem dikeyde kentlerin çevresiyle beraber doğal dokusunu kaybetmesidir. (Belki de tartışma odağımızdaki ikinci bir konuda ülkede hızla artan araç sayısıdır.)

Kıbrıs nereye gidiyor veya Kıbrıs’ta çözümle beraber bu sorunların da çözülebileceği gibi söylemler eski önemini yitirmiş ve geri sıralara düşmüştür.

Tüm bu saydıklarımız sadece adamızın gündemi değil tabii ki. Çeşitli sebeplerden dolayı atmosfere salınan hidrokarbonların yanında, konut sayısında/betonlaşmada artışla beraber yeşil ve sulak alanların kaybı önceleri küresel ısınma olarak gündeme geldi. Fakat son yıllarda artık küresel ısınma değil küresel iklim krizinden bahsedilmektedir. 

Saydığımız başlıca sebeplerin yanında birçok faktör küresel ısınmayı artırırken, hepsi beraberinde bir iklim krizine de yol açıyor.

Sadece geri bıraktırılmış ülkelerde değil, Avrupa’nın merkezinde en gelişmiş ülkelerden İspanya ve İtalya gibi ülkelerde de yüzlerce kişinin ölümüne yol açabilecek sel baskınları olabiliyor.

Bu ve buna benzer konuları konuşmak için hemen yanı başımızda Mısır’ın başkentinde bu ay çok geniş katılımlı bir toplantı yapıldı.

Dünya Kentsel Forumu (World Urban Forum – WUF12), 12. Kez 4-8 Kasım 2024 tarihlerinde, tam 182 ülkeden 24.000'den fazla lider, politikacı, şehir plancısı, mimar, sivil toplum temsilcisi ve eğitimcinin katılımıyla gerçekleşti.

Bu gerçekleşen toplantıya katılan 24 bin kişiden sadece 2 kişi Kıbrıs’tan idi. Şebnem ve Ercan Hoşkara. Katılan 45 üniversiteden biri de iki hocamızla temsilen edilen DAÜ idi.

Ne şehircilerimiz, ne plancılarımız ne hükümet ne de belediyelerimiz, ne de politikacılarımız katılım şöyle dursun bu toplantıdan ve tartışılan konulardan bihaberdi diyebiliriz. 

Ülkemizin belki de yakın gelecekte baş başa kalacağı bu küresel iklim krizine karşı ne eylem planları vardır bilen veya çalışan var mı?

Bu katılan 2 insanımızın 45 üniversiten gelen diğer akademisyen ve bilim insanlarıyla beraber orada sundukları bildirileri ve 2024 Dünya Şehirler ve İklim Eylemi Raporu’nu merak eden var mı? Edenler için katılımcılardan küçük bir not düşmek gerekiyor.

Özet olarak Prof. Dr. Şebnem Önal Hoşkara’nın cümleleriyle “2024 Dünya Şehirleri Raporu, kentsel alanların iklim değişikliğinin oluşturduğu varoluşsal tehdidi ele almada oynayabileceği rolü daha iyi anlamamızı sağlıyor. Bu bağlamda, kentsel alanların, küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerine çıkarmama hedefine yönelik Paris Anlaşması’nı gerçekleştirmek için nasıl etkili adımlar atabileceğini ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamak için çok boyutlu dayanıklılık inşa ederek nasıl harekete geçebileceğini inceliyor.

Rapor, şehirlerin net sıfır veya düşük karbonlu bir dünya hedefine ulaşma yolunda gerçekçi bir şekilde üstlenebileceği rolü ortaya koyarken, bu rolü etkin bir şekilde yerine getirebilmeleri için gerekli destekleyici yapıların neler olduğunu da belirliyor. 2024 Dünya Şehirleri Raporu’nun çerçevesini belirleyen dört temel konuyu aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz.

  1. İklim değişikliğinin farklı bölgelerde görülen yıkıcı etkileri karşısında acil eylem gerekliliği.
  2. Kentsel alanların iklim kriziyle mücadelede sahip oldukları benzersiz özellikler nedeniyle yeniden canlanan rolü.
  3. İklim eyleminin insan odaklı doğası.
  4. Şehirlerin ve toplulukların iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine karşı alabileceği etkili ve kapsayıcı iklim eyleminin uygulanması.”