ŞİMDİ UZAKLARDASIN/IZ
“Şimdi uzaklardasın
Gönül hicranla doldu” derken Zeki Müren, biz her gidenin ardından söyler olduk bu sözleri, güfte-beste bilmeden.
Gidenler, gidenlerimiz, sıralı olmayan ölümler…
Her birimiz acımızı, yasımızı, yaşımızı farklı yaşarız. Üzülürüz; belli etmeyiz, üzülürüz; kahroluruz. Kayboluruz en çok da; görülsek de görülmesek de. Kendi iç denizimizin derin sularında yüzme bilmeden, can yeleği takmadan, kendimizi akıntıya bırakırız durgun olan sularda. Aksın gitsin ve bizi de götürsün diye bekleriz. Bekleriz akıp gitmeyi yaşasak da yaşayamasak da.
Gidenleri her birimiz bir başka anarız. Bir başka ağlarız ardından birileri görse de görmese de, bilse de bilmese de. Bizim acımız bizedir.
Elimizde kadehlerle gülerek uğurlayabildiğimiz insanlar var mı bizim de? Toplumumuz buna ne zaman hazır olacak acaba? Biz ne zaman yaşlandık diye öleceğiz? Biz hep hastalıktan, stresten, dertten, kazadan, beladan, cinayetten ölmek zorunda mıyız gerçekten?
İsyan, öfke bir yere kadar acı ise sonsuza.
Her gidenle, ilk kaybettiğimiz sevdiğimize gidiyoruz ve bir bir sıra ile yeniden ve yeniden her birini bir daha ve aynı acıyla kaybediyoruz. Çünkü ilk acı atıldığı anda yüreğinize artık siz eskisi gibi olamazsınız. Acısız halinize dönemezsiniz bir daha. Dönmeniz mümkün değildir. Olmayacaktır. Her defasında yeniden ve yeniden o acı/ları yaşayacaksınız. Yaşayacağız.
Kalan ne mi olacak, gözlerdeki nemden başka? Kalan, biriktirmeyi başarabilmişseniz, güzel anılar olacak. Aklınız müsaade ettikçe güzel anıları hatırlayacaksınız, gülümseyecek yüzünüz pencereden dışarıyı izlerken ve aslında izlediğiniz anılarınız olacak. Pencereden her bakan farklı şeyler görmeye başlayacak o saatten sonra. Değerli anılara sarılıp ya ağlayacak ya susacak, ya bağıracak acıdan ya mutlu olacak, ya ah ya vah edecek; ne yaşamışsa ne biriktirmişse onunla yaşamaya çalışacak.
Bazen yeni insanları eklemek hayatımıza sırf bu yüzden korkutsa da yeni insanlar biriktirme huyumuzdan da vazgeçmemeliyiz diye düşünüyorum, bazen çoğumuz gibi insanlardan uzaklaşmayı düşünsem de ben de. Çünkü insanın merhemi yine insan. Ama insan. İnsan kalıbını hakkıyla verebilen. Merhamet sahibi, iyi niyetli, yüzünden sözünden yüreğinden insan olduğu anlaşılan.
Böyle insanlar vardır, kendi köşelerine çekilmiş olsalar da, sosyal medyalarda bulsanız da bulmasanız da böyle insanlar vardır etrafımızda. Hep dediğim gibi puzzle’ın parçaları gibi her biri ve çok farklı yerlerde, bir araya geldikçe insana insanı hatırlatan.
Gidenlerimiz, gidenler, bizde değerli izler bırakanlar, bizde kalıcı olanlar, bir yanımızın oluşmasında katkısı olanlar, onları güzellikle gülümseyerek anabildiğimiz sürece bizi tek üzen özlemleri olacak.
Kadife sesli inci, şimdi sen de gittin diye bu yazı ve her giden sevdiğim yeniden bir bir giderken “iyi ki bu yolda karşılaştık” diyorum. İyi ki güzel anılar desteledik sizlerle, ne kadar az olsa da ve ne kadar çok.