Bir Hocamızın Mağusa Gözlemleri…

Bir Hocamızın Mağusa Gözlemleri…

Prof. Dr. Kenan Mortan…

Uzun Yıllar Mağusa’da yaşamış, üniversitelerde hocalık yapmış çok değerli bir akademisyen.

Ekonomist, yazar, öğretim üyesi. 

1983-1991 yılları arasında Konrad Adenaur Vakfı adına, küçük ve orta ölçekli işletmeler için, 40 ilde 500'ün üzerinde seminer verdi. Burs kazanarak ABD’de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) konuk öğretim üyesi olarak, bölgesel planlama konusunda çalıştı. Kenan hocamızın birçok yayımlanmış kitapları bulunmakta olup, polit - ekonomi konusunda yetkin bir isim olarak kabul edilmektedir.

Şimdilerde yaşamının büyük kısmını Paris-Ayvalık-Mağusa üçgeninde geçirmektedir. 

Geçen hafta aramızda idi. 

Mağusa’dan ayrıldıktan sonra burayla ilgisini hiç kesmedi, düzenli ziyaretlerde bulundu, Mağusa suriçini adım adım gezerek hep not aldı ve bunu belediye başkanımıza düzenli olarak iletti. 

Son gözlemlerini de yine yazdı, yayımladı ve bize de gönderdi. 

Yazısının bir kısmını sizlerle paylaşıyorum.

MAĞUSA’da DEĞİŞİM

Yılmaz Büyükerşen anlatıyor: Eskişehir kasabalaşmıştı. İnsanlar etraflarında olup bitenlere kayıtsızlaşmıştı. Şehrin başına geleni kader gibi görüyorlardı. Sadece Eskişehir değil ki, bütün şehirler ölüyordu. Çevrende olup bitene kayıtsızsan, kasabalısın demektir. Kasabalı, kasabanın gidişatını değiştiremeyeceğini bilir. Kasabada insanlar çaresizliği öğrenir. Böyle böyle, herkes herkesi herkese benzetir.

Büyükerşen hoca yerden göğe haklı…

Birçok Anadolu kenti gibi, Kuzey Kıbrıs’ın 80.000 nüfuslu Mağusa kenti, 22 ay önce akmayan suyu, kışın yağmurda taşan caddeleri, toplan(a)mayan çöpleri olan bir kentti.  

Savurgan / Müflis/ Muhafazakar’ kimlikli yönetim yerine Aralık 2022’de Dr. Süleyman Uluçay seçimi kazandı. 

Birinci adım: Uluçay borçla beslenen bir bütçe buldu. İşçi maaşları 3-4 ay sonra ödeniyordu. Maliyeci Zeren Mungan’dan yardım istedi. Mungan benzin parasını cebinden ödedi ve haftanın 2 günü ‘gönüllü’ Mağusa’ya geldi. İlkesi açıktı:  Her şey bütçe içinden ve mevzuata uyumlu olacaktı. Mal ve hizmet alımlarında İhale Yasası kuralları uygulandı. Personel maaşları gününde ödendi. Borçlar yapılandırıldı.  

Sonra?

Mungan’ın sözleriyle bunlar ‘ciddi bir dönüşümün ayak sesleri’ idi. 

Su - drenaj altyapısına el atıldı. Kamusal alanlara odaklanıldı. Trafik düzenlendi. Halk plajları işgalden kurtarıldı.

Bu liste uzatılabilir!

Kent değerleri: Yerel yönetim konusunu Türkiye’de en iyi çözümleyen Prof. Dr. İlhan Tekeli yerel yönetim zenginleşmesini 4 kavramda arar: 

1-Sürdürülebilirlik, 2-Yaşam kalitesi, 3- Katılımcılık ve Yönetişim, 4-Yenilikçilik.

Mağusa deneyi için ‘model örnek’ demek erken. 

Ama 600 yıllık, 3 km uzunluğundaki Mağusa Kalesi’ni onarmak ve 12 ay yaşayan bir mekân yapma yolunda çalışması görülmeye değer. Buna Mağusa Kent Müzesi projesi eklenmeli. Sadece bu 2 proje bile Tekeli’nin 4 kavramının Mağusa’da bir araya geldiğini gösteriyor.

Burada bir belediye başkanı tanımı yapmak gerekiyor: Eskiler, şehrül-emin derdi. Şehrül-emin, kenti ve içinde yaşayan insanları emanet bilmek, bu emanete ihanet etmemek...

Mağusa’da ‘emanet’ Dr. Süleyman Uluçay ile doğru adreste.

… 

Tanınmayan bir devletin, herkesten izole olsa da, yine de hizmet etmenin mümkün olduğunu anlatıyorsunuz.

Haydi gelin, sizden bir ‘model örnek’ oluşturalım.”