İhmalin cezası en çok 4 yıl hapis...

Ceza yargılamasında kullandığımız Fasıl 154 Ceza Yasası'nın Beşinci Kısmı yedi alt bölüme ayrılıyor.

Bu kısımda 'Kişilere karşı işlenen suçlar' düzenlenmiş. Birinci bölümün başlığı 'Taammüden Katil ve Adam Öldürme', ikincisinin ise 'Taammüden Katillik'. Her hüküm kendi içinde bir suçun ne şekilde oluşabileceğini ve bunların unsurları ile işlenmesi halinde cezasının ne olacağını açıklamış.  Her iki bölüm, ceza hukukunun en ağır suçlarının düzenlendiği, adam öldürme gibi her insanın DOĞUŞTAN itibaren sahip olduğu vücut bütünlüğü hakkına yapılacak kasıtlı ve planlayarak bir saldırıyı veya gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek bu hakkın elinden alınmasında ihmal olduğu durumlarda da bundan kimlerin, hangi durumlarda ve nasıl sorumlu olduğunu düzenleyen hükümler ihtiva ediyor.

Konumuz maalesef kuzeyin en donanımlı hastanesi kabul edilen Dr.Burhan Nalbantoğlu DEVLET Hastanesi'nde yaşadığımız ve tüm ülkeyi derinden sarsan büyük ihmaller zinciri... Öyle bir ihmaller zinciri ki, bu bir bebeğimizin yaşam hakkının elinden alınmasına sebebiyet verdi. Nihayetinde Mihrimah bebeği bu ihmaller ile küçük bir tabuta koyup uğurladık. 

Peki şimdi ne olacak?

Ailelere tahkikat salimen yürütülsün diye tam olarak 'devlet insan için değil, insan devlet içindir' anlayışıyla, ölse de, öldürülse de önce ihmali yapanı bulacağız (!?) sonra da polis bize 'çocuğunun öldüğünü söyle' dediğinde söyleyeceğini belirten bir Bakan'ın sorumsuzluğunda bir sürecin içindeyiz. Tahkikat devam ederken tam da bu aşamada bence hukuki sorumluluklar nedir ona bakmak gerekiyor.

Çünkü toplum olarak kendi çocuklarımızı 'olası kast'la ISIAS'ta kaybettiğimiz gibi ve orada ADALET isterken, yine 'bu kadar da olmaz' dediğimiz ve bir başka bebeğimizin ölümü ile sonuçlanan başka bir acının pençesindeyiz şimdi... Her iki olayda yaşananlar elbette bir birinden bağımsız. Burada vurgulamak istediğim, olası kast ile ISIAS'ta ÖLDÜRÜLEN canlarımıza istediğimiz gibi veya askeri garnizona dönmüş memleketin içinde, okul harçlığını çıkarmak için askeri alandaki demirleri toplayıp satan Makhir İsmailov'un (13) yarım yüzyıldır temizlenmeyen mayına basarak hayatını kaybetmesi gibi, ya da şimdi 'ihmal'le Mihrimah bebeğin mamasına alkol konulması sonrasında onu da kaybettiğimiz gibi, tüm çocuklarımız için ADALET istemek zorundayız. 

Bir ülkenin medeniyet seviyesini görmek istiyorsanız, yetişkinlere değil, önce o sistemin kendi geleceği olan çocuklarını nasıl yaşattığı, ona devlet hastanesinde nasıl 'hoş geldin' dediği, onu nasıl büyüttüğü ve eğitim verdiği, ona nasıl bir gelecek tahayyül ettiğine bakmanız gerekir. Ya da o sistemin o bebeği daha doğar doğmaz veya 18 yaşına gelmeden yaşam hakkını elinden alarak, nasıl öldürdüğüne... 

Hemşireler, doktorlar, baş hekim, Sağlık Bakanı... Ve gerek görev sorumluluğu ve gerekse de siyaseten sorumlu olanlar. Bu olaydan kimi Ceza Mahkemesi'nde yargılandıktan sonra hapis cezası alarak yaşamına devam edecek, kimi bir sonraki seçimde yine seçilerek (!) veya ünvanı arasına KKTC eski Sağlık Bakanı'nı da ekleyerek emekliliğini yaşayarak...

Ama yaşayarak devam edecekler.

Ve üstelik bu ihmaller zincirinde bifiil ihmali işleyenlerle, bunun işlenmesine denetim görevini yerine getirmeyerek yine sorumlu olanların bazıları büyük ihtimalle yargılanmayacak veya bu olayı toplum unutursa eğer, sıyıracaklar bile...

Çünkü bu toplum unutuyor.

Ceza yargılamalarında medyaya düştüğü kadarıyla okuyor, irdeliyor ve tepki gösteriyor.

Polis ne tahkikat yapmış, yapmış mı yapmamış mı bilemiyor.

Kısacası, uyutuluyor !

Fasıl 154 Ceza Yasası'nda bu yıl yapılan değişiklikle 210.maddede 'ihmalkârlıkla birinin ölümüne sebep olma suçu' için öngörülen ceza artırıldı. Ancak SADECE trafikteki ölümle sonuçlanan kazalar için artırıldı. Eğer birinin ölümüne tedbirsizlik sonucu veya ağır ihmal teşkil etmeyen aceleci veya dikkatsiz bir eylem sonucu istemeden veya kasti olmadan sebep olursanız alacağınız ceza maksimum 4 YILDIR. Ki mahkeme hafifletici sebepler falan derken bu sürenin altında bir ceza vermek zorunda kalıyor. 

Peki Mihrimah bebeğin ihmal nedeniyle ölümüne sebep olanlar nerede yargılanacak dersiniz?

Bir kişinin Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması için 5 yılın üzerinde hapislik öngören bir suç işlemesi gerekli (9/76 Mahkemeler Yasası m.27)

Madde 210 bize trafik dışında, ihmalle birinin ölümüne sebep olursanız en fazla 4 YIL ile yargılanacağınızı söylediğine göre, ileride haklarında dava okunacak olan sanıkların yargılanacağı yer Ağır Ceza Mahkemesi DEĞİL, tek yargıçlı Kaza Mahkemesi olacak. 

Eğer 1 mg uyuşturucu ile yakalanırsanız Ağır Ceza Mahkemesi,

Eğer Basın-Sen başkanı gibi gazetecilik yapar ve birilerinin canını sıkarsanız Ağır Ceza Mahkemesi,

Eğer sahte evrağı tedavüle sürerseniz Ağır Ceza,

Eğer Para Kambiyo Yasası'na aykırı hareket ederseniz ve ülkeden limit üstü para çıkarmaya çalışırsanız yasa Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmanız gerektiğini söylerken,

eğer Yenidoğan Ünitesi'nde mamaya 'ihmalle' su yerine alkol karıştırırsanız ve bebeğin ölümüne sebep olursanız tek yargıçlı Kaza Mahkemesi'nde yargılanırsınız ve en fazla 4 YIL hapis cezası alırsınız.

Terazi güzel değil mi? (!)

Ceza Yasası'nın bu konuyla ilgili bir diğer düzenlemesi, 'Tehlikeli İş Yapan Kişilerin Görevleri' başlıklı 224.madde.

Bu madde aynen şöyle: 'Zorunluluk dışında, herhangi bir kişiye herhangi  bir ameliyat veya tıbbi tedavi veya insan hayatı veya sağlığına tehlikeli olan veya olabilen başka herhangi bir iş yapmayı üstlenen herkes, böyle bir işi yapmaya yeterli beceri sahibi olmak ve gerekli dikkati göstermekle görevlidir ve bu görevi yerine getirmede gösterdiği herhangi bir ihmal nedeniyle herhangi bir kişinin hayat ve sağlığı ile ilgili olarak doğacak herhangi bir sonuçtan sorumlu olur.'

En azından Başsavcılığın (veya PGM'nin) bu maddeden hareketle SORUMSUZ SORUMLULAR aleyhine de tahkikatı genişletmesi, görev başında olması gereken her kimse bunun tespitinin bir an önce yapılması ve ister doktor, ister başhekim onlar aleyhine de cezai işlem yapması gerekli. Umarız bu süreç 4 YILLA sonuçlanmaz ve tahkikat doğru yapılıp ihmal mi yoksa ihmalden öteye bişey var mı doğru araştırılır.

Siyaseten sorumlu olan Sağlık Bakanı'na ne olacak peki? 

Başımıza ne geldiyse başımıza seçtiğimiz veya seçilmesine göz yumduğumuz siyasiler yüzünden geldi, bunu olsun unutmayalım.

Bu konuda olsun UYUTULMAYALIM...

Screenshot 2024 10 29 At 12.48.40 Pm