Bugün sizlere kalıplaşmış hale gelen ve değiştirmekte güçlük çektiğimiz şemalarımızdan bahsetmek istiyorum.
Şema, çocukluğumuzdan beri başlayan ve yaşamımız boyunca sürekli tekrar eden kalıp veya kalıplardır. Bir başka deyişle şemalar, yaşamın erken yıllarında öğrendiğimiz kendimiz ve dünya hakkındaki katı inançlarımızdır. Bu şemalar ilk olarak ailemizin bize karşı yaptıkları sonra çevremizdeki insanların bize karşı yaptıkları sonucunda gelişir. Terk edilmiş, eleştirilmiş, aşırı korunmuş, istismar edilmiş, yok sayılmış ya da yoksun bırakılmış olmak şemalarımızın oluşmasında oldukça etkilidir. Yani insanlar tarafından bir şekilde bir zarar görmüşüzdür. Yıllarca bu zararların oluşturduğu şemalar ile yaşarız. Büyüyüp yetişkin olduktan ve kendi hayatımıza doğru yol aldıktan sonra bile bizimle yaşamaya devam ederler. Kısacası hayatımızın her anında bizimle birliktedirler.
Şemalarımız sebebiyle hayatın içerisinde bize kötü davranılan, ihmal edildiğimiz, terk edildiğimiz, aşağılandığımız ya da kontrol edildiğimiz durumları yaşar ve farkına bile varamayız. Aslında bilinçaltımız bu şemalara o kadar çok alışmıştır ki farklı bir durumla karşılaşmayı hayal bile edemez. Sürekli şu mesaja maruz kalırız “Güvenirsen, inanırsan yanılırsın ve çok üzülürsün”. Böylece şemalarımızın bize dayattığı durumlara sıkı sıkıya bağlanır ve aksi durumlardan olabildiğince kaçarız.
Hayatımızın içerisinde bulunan şemalara olan inancımızdan vazgeçmek, kim olduğumuzu ve dünyanın nasıl bir yer olduğunu bilmenin verdiği güvenden de vazgeçmek demektir. Bu nedenle canımızı acıtsa bile ona yapışırız. Bu erken inançlar bize bir öngörü ve kontrol hissi sağlarlar; rahat ve tanıdıktırlar. Garip bir şekilde kendimizi evimizde hissettirirler. Bu yüzden kendimizi güvende hissederiz.
Hayatımızı bu derece ele alan şemalarımız ilişki kurma biçimlerimizi, nasıl bir aile kuracağımızı, gelecek hayatımızı nasıl şekillendireceğimizi vb. birçok durumu etkiler. Tüm bunlarla beraber öfke, üzüntü vb. bazı güçlü duygularımızı da ciddi oranda etkilemektedir.
Bunların farkına varmak okunduğu ve yazıldığı kadar kolay değildir fakat imkansızda değildir.
Hayatımızı ele geçiren şemaları daha anlamlı hale getirebilmek ümidiyle…
(BAZI ŞEMALAR: Terk Edilme, Kuşkuculuk ve Kötüye Kullanılma, Bağımlılık, Dayanıksızlık, Duygusal Yoksunluk, Sosyal İzolasyon, Kusurluluk, Başarısızlık, Boyun Eğicilik, Yüksek Standartlar, Haklılık).
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Hoş çakalın, sağlıcakla kalın…
Psk. Sevdenur Yıldırım