SEN SADECE AYNASIN

Herkese merhabalar, 

Bugün sizlere yine bir cümleden yola çıkarak bir yazı sunacağım. Belki çoğumuz bunu hiç düşünmedik, ilk defa duyacağız. Belki de duyduk ama kendi hayatımızda varlığından haberdar değiliz veya önemsemedik. Hepsi olabilir. Mühim olan bunlar değil, mühim olan bu yazıyı okuduktan sonra kendi üzerimizde bolca düşünüp farkına varabilmektir. Bunu yapmak çok da kolay bir şey değil.

Hepimizin başka insanlarda sevmediğimiz, eleştirdiğimiz, doğru bulmadığımız vb. durumlar vardır. Bunlar hayat şartları, ilişkiler, davranışlar, tutumlar olabilir. Örnekleri çoğaltabiliriz. Buradaki esas odak noktamız bu örnekler değildir. Bu örneklere bizim bakış açımızdır. Örneğin hayatımızda var olan bir kişinin eğitim hayatına sürekli eleştiride bulunduğumuzu düşünelim. Keşke şunu okusaydın, keşke böyle yapsaydın vs. vs. sürekli bir eleştiri yaptığımızı varsayalım. Böyle bir durum karşısında acaba biz gerçekten eleştiriyor muyuz?, yoksa kendi yaşamak istediklerimizi yaşayabilen bir başka kişiye aktarım mı yapıyoruz? Kendi yaşayamadıklarımızı yaşayabilen birilerini gördüğümüzde bu şekilde eleştiriler yaparak kendimizi biraz rahatlatıyor olabilir miyiz? Çoğumuz bu soruya muhtemelen “Hayır” cevabını vereceğiz. Kabul etmeyeceğiz ama gerçek anlamdaki iç dünyanız bu sorunun gerçek cevabını bulacaktır. Burada amacımız sizi suçlu hissettirmek, kötü bir insan olduğunuzu ortaya çıkarmak değildir. Buradaki amaç bilinçaltınızın size vermiş olduğu mesajı anlamlandırabilmek, farkına vardırabilmektir. Eğitim konusu bu konu açısından sadece bir örnektir. Elbette bu örnekleri çoğaltabiliriz. Örneğin aile ilişkilerini eleştirebilir, romantik ilişkisini eleştirebilir, iyi sergilediği davranışları eleştirebiliriz. (Burada dikkat çekmemiz gerektiğini düşündüğüm bir diğer konu eleştiri durumudur. Yanlış anlamalara sebep olmamak adına bu durumu açıklama isteği duyuyorum. Bir şeyi eleştirmek gerektiği zamanlarda faydalıdır ve doğrudur. Eleştiriden kastımız yapıcı eleştiridir. Elbette yakınımızda olan birinin hayatına etki edebilecek sağlıklı eleştirilerimiz olabilir. Bu çok normaldir. Fakat sürekli olarak bir şeyleri doğru bulmadığımızı dile getirmek bilinçaltımızın bize bir oyunu olabilir. Bu duruma bu açıdan bakabilmek kendimizi iyileştirebilmenin en önemli adımlarından birisidir). 

Sorgulayalım;

-Bende eksik olan veya eksik olduğunu düşündüğüm nedir?

-Hangi kusurumu eleştiriler ile örtmeye çalışıyorum?

-Yaşamak istediklerimi bir başkası yaşadığında neler hissediyorum?

-Çokça eleştirdiğimde hissettiğim eksiklikten kurtulabiliyor muyum?

Bu sorulara kendi içinizde en doğru cevapları bulabileceğinizden eminim. Bu sorgulamalar bazı şeyleri anlamlandırabilmeniz açısından yararlı olacaktır. O yüzden diyorum ki “Sen Sadece Aynasın”. Bence bu cümle tüm bunları düşünebilmemiz adına bir yol gösterici niteliğindedir. Gerçekten baktığımız kişilerde ne görüyoruz? 

Lütfen bu yazıyı okuduktan sonra acımasız bir şekilde kendinizi kötü biri ilan etmeyin. Bunu yapmak yerine hissettiğiniz her iyi veya kötü duyguyu anlamlandırabilmek, bilinçaltınızın sizin hayatınızı yönlendirdiğini görebilmek, dile getirmekten çekindiğimiz, yok saydığımız, kaçtığımız tüm yönlerimizi ortaya koyabilmek adına bu durumu fark edebilmek üzerine yoğunlaşabiliriz. 

Ve son olarak Mevlana’nın “Baktığın Benim, Gördüğün Sensin” cümlesi ile yazımı bitiriyorum…

Hayatınızda ufacıkta olsa bir şeye vesile olabildiysem ne mutlu bana…

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Hoş çakalın, sağlıcakla kalın.

Psk. Sevdenur Yıldırım