KISKANMAK SEVMEK DEĞİLDİR
Herkese merhabalar,
Bugün sizlere “Evlenmeden Önce” kitabından bir kesit aktarmak istiyorum. Bu kısım beni de çok etkilediği için sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü bu kısmı okuyana kadar hepimizin inandığı ve sonuna kadar savunduğu “Seven insan kıskanır” cümlesinin doğru olduğuna bende inanıyordum. Bu noktada hepimiz diyerek genellemenin doğru olmadığının farkındayım. O yüzden belli bir çoğunluk diye düzeltebiliriz.
Çiftler arasında kıskançlığın tartışmalara sebep olduğunu gözlemleyebiliriz. Bir partnerin diğerini kıskanması problemleri ortaya çıkarmaktadır. Bir partnerin diğerini kıskanmaması da problemlere sebep olmaktadır. Her iki durumda aslında problemlerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Burası ilginç ama gerçek. Örneğin bir ilişki içerisinde erkeğin kadını kıskanmadığını varsayalım. Böyle bir durum karşısında kadının “Beni kıskanmıyor. Sevse kıskanır” dediğini sıkça duyarız. Çünkü bizler Korku Kültürü içerisinde büyüdük. Yani birilerinin üzerimizde baskı kurmasına, bizi yönetmesine alışığız. Buna öyle bir alışmışız ki farklı versiyonunu düşünmek imkânsız hale geliyor. Oysa bir ilişki içerisinde partnerimiz tarafından sevildiğimizin kanıtı kıskanılmak değildir. Aksine partnerimizin bize saygı ve güven duyması sevildiğimizin işaretidir. Seven insan kıskanmaz. Seven insan saygı gösterir, değer verir, güvenir ve kendisine güvenilmesini sağlar.
Bir ilişki içerisinde Değerler Kültürü hâkim olmalıdır. Ne yazık ki Değerler Kültürünü bilmiyoruz. Doğan Cüceloğlu hocamız “Evlenmeden Önce” kitabının içerisinde bu konuyu çok detaylı bir şekilde ele almıştır. Değer Kültürü saygı duymayı gerektirir. Bize saygı duymak çok zor geliyor. Bunun sebebini bilmiyorum ama merak ediyorum. Bir insanın bir insana saygı duyması bu kadar zor olmamalıdır. Bir ilişki bu kadar problemli hale gelmek zorunda değildir. Bir ilişki içerisinde Değerler Kültürünü öğrenmek ve gelişmeye çalışmak bu kadar zor olmamalıdır. Bunun için harekete geçmeliyiz. Daha sağlıklı, mutlu, huzurlu ve gelişime açık ilişkiler yaşayabilmek için harekete geçmeliyiz. Mutlu bir evliliği başarmak mümkündür. Lütfen bunun için bilinçli hareket ediniz. Evlilik öncesinde bu gelişim için çaba gösteren bireylerin daha mutlu evliliklerinin olduğu görülmüştür. Peki siz neden kendinizi bu mutluluğa layık görmüyorsunuz? Belki de sorgulanması gereken nokta budur. Önce kendimizi tanımalıyız ki sonra karşımızdaki bireyi tanıyalım. Kendini tanımayan insan başkasını tanıyamaz.
Ne yazık ki doğru bildiğimiz birçok yanlış var ve öğrenmek için çabalamıyoruz. Bu yazı da sizlere doğru bildiğimiz yanlışlardan birisini göstermek istedim. Son olarak şunu söyleyebiliriz ki;
“Partnerimiz tarafından kıskanılmak sevildiğimiz anlamına gelmez”. Bu yazım birçok kişinin hoşuna gitmeyebilir ama gerçek budur. Artık kendimizi kandırmayalım. Sevmek ve sevilmek kıskanmanın ötesinde çok daha anlamlı duyguları barındırmaktadır. Saygı, güven, değer vb.…
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Hoş çakalın, sağlıcakla kalın.
(Değerler Kültürü hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler “Evlenmeden Önce” kitabını okuyabilirler.)