Birçok ülkenin en büyük gelirleri turizmden gelmektedir. Hele de Akdeniz ülkelerinin…


Hemen yanı başımızda Kıbrıs’ın güneyi dahil Akdeniz’e sahili olan ülkelerin bütçelerinde turizm gelirleri ilk sırada yer almaktadır.


Bu ülkelerin çoğu turizm gelirlerini artırmaya çalışırlarken, bir kısmı da “Artık bu kadar turist yeter, daha fazlasını kaldıramıyorum” diyerek bazı kısıtlamalara gidiyor. Kendi halklarının direnişi ile karşılaşıyorlar, bölgelerinin kirlendiği ve doğasının bozulduğunu söyleyen bölge insanları yönetenlere tepki koyuyorlar.
Bizim yaşadığımız ve kısıtlandığımız adanın kuzey kısmı ise bu bahsettiğim coğrafyanın doğusunda çok önemli bir konumda yer alıyor. Fakat Akdeniz’de dolaşan turistten yeterince faydalanamıyor. Turizm adına çok konuşulup ama çok az iş yapıldığı Akdeniz’in bir başka bölgesine rastlamak mümkün değildir.


Mağusa… Adanın tümünde belki de en geniş kumsallara ve en büyük kültürel mirasa sahip kent.

Adanın kuzeyi ve güneyinde bu konuda Mağusa rakipsiz! Ama görüntüde. İcraatta belki de en az turistin konakladığı kent. Hemen güneyindeki turistik bölgeler, Paralimni-Protaras-Ay.Napa neredeyse güneye gelen 4 milyona yakın turistin yarısından fazlasına ev sahipliği yaparken, bizler adeta “devede kulak” misali yüzbinlerle ifade edilen bir rakama ev sahipliği yaptığımız konusunda şüpheliyim.


Peki Mağusa’ya turist nasıl gelebilir?
Turistlerin kara ve deniz yoluyla Mağusa’ya ulaşabilecekleri bir gerçekken kara yoluyla en yoğun olarak güneyden Derinya ve Akyar geçiş noktalarından geçişleri hala daha sıkıntılı. Tatil günlerinde ve kalabalık otobüslerle geçişler adeta bir işkenceye dönüşüyor. Hem orada çalışanlar hem de geçenler için.
Deniz yolundan bahsedecek olursak Mağusa limanı bu haliyle bir yat turizmine veya cruise gemileriyle turist gelişine müsait değil. Tarihi surlar içine yat limanı değil askeri limanımız komşu. Cruise gemileri ise siyasi soruna takılı. Güneyden gelebilecek turiste ise deniz ulaşımı yine bulunmamakta.


Turistler tüm bu zorlukları aşıp gelseler, nerede konaklayacaklar?
Tarihi suriçinde insanların büyük oranda (ve plansız/programsız şekilde) kendi imkanlarıyla yaptıkları konukevlerine bir miktar hibe bazı yatırım ajanslarından senelerce mücadeleden sonra verilebiliyor. Ama bu yeterli değil ve ancak 100-150 yatak civarında bir konaklama imkanı var. Kente yakın yerlerde de ancak bunun biraz daha fazlası turisti konuk edebilecek olanaklara sahip.


Gelen turistler nerede vakit geçirebilirler?
Eğer yaz aylarına denk gelmişlerse dışarıda da oturabilecekleri ve hoş vakit geçirebilecekleri en azından 3-4 cafe ve restoran bulabilirsiniz. Akdeniz’in kıyı kentinde balık yemek isteyenlere ise seçenek yok denecek kadar az. Yani 1 hafta konaklayacak turist ayni mekanlarda tekrardan vakit geçirerek haftayı sıkılarak da olsa tamamlayabilir. Buna karşılık ziyaret edebileceği müze ve tarihi mekanların durumuna hiç girmeyelim. Ya yok diyeceğiz ya da kente ekonomik bir katkısı olmayan birkaç noktadan bahsedeceğiz. Kent açık hava müzesi olabilecek bir zenginliğe sahipken bundan gelir etme veya buraları gezilebilecek yerlere getirebilme noktasında maalesef yeteneksiziz.


Ya denizlerimiz ve sahillerimiz ne durumda?
Mağusa Belediye hudutları içinde bulunan sahillerimiz, ya askeri bölgelerdedir ya da askeri bölgelere komşu durumdadır. Yani kentin belediye hudutlarındaki sahiller şeritleri insanlarımıza ve turistlere hizmet verse de bir takım kısıtlamalarla karşı karşıyadır. Yürüme mesafesindeki “Kapalı Maraş” içindeki sahillerimize giriş çıkışlar ve kamusal taşımacılık belirli saatler içinde mümkünken, “Derinya Halk Plajı” geçmiş yıllarda sadece Türk soyundan gelenlerin girebileceği gibi absürd kısıtlamayla karşı kaşıyaydı. KKTC vatandaşı olan Kıbrıslı Türk’ün eşi yabancı kökenli ise “Derinya Halk Plajına” giremezdi. Ve Türkler dışındakilerin sahile erişimi “ayrımcı ve ırkçı” diyebileceğimiz bir anlayışla turistlerin erişimine kapalıydı.
Diğer sahillerimizdeki yoğunluk ve kötü kullanımla beraber deniz ve sahillerin kirliliği en büyük sorunumuzdur. Uluslararası kabul gören ve plajların temizliğiyle ilgili 33 adet kriteri karşılaması gereken “Mavi Bayrak” uygulaması ise buralarda söz konusu değildir!