Her şehrin kent merkezleri genelde o kentin tarihi eski yerleşim yerleridir. O şehri görmeye gittiğinizde genelde eski şehri (Old City) görmeden o şehri görmüş olmuyorsunuz. Tabii her şehir bu şansı yakalamamış olabilir. Birçok Amerika şehrinin geçmişi en fazla 150-200 yıl öncesine dayanır ve geçmişe ait iz bulmak mümkün değildir. Fakat Prag, Roma, Atina, Dubrovnik gibi şehirlerin rekabet üstü değerleri eski yerleşim yerleridir. Buraları kentin tarihinin başladığı yerlerdir.
İşte Mağusa suriçi de bu şehirler gibi tarihi binlerce yıl öteye giden şehirlerden biridir. Yıllardır bu özelliğinin farkına varamadan ayakta durmaya çalıştı. Suriçi kentinde konaklamaya müsait yatak yoktu veya parmakla sayılacak kadar azdı. Cafe, bar, restoran gibi yerler çok nadirdi. Surlar bakımsız, dökülen ya da düşen taşları kaldıracak bir otoriteye rastlamak mümkün değildi.
Tüm bunların yanı sıra 1974-1994 yılları arasında suriçi nüfus kaybetmiş, bandabuliya ve çarşı yeni yerleşim bölgelerine taşınmıştı. Suriçi boşalmış, nüfus sekiz binlerden yıllar içinde binli rakamlara inmişti. Maraş gibi adeta yeni bir hayalet şehirdi Mağusa suriçi.
1994 yılında iyi yönde ilk değişiklik gerçekleşti. Belediyenin el değiştirmesiyle beraber suriçinde ilk büyük yatırım olan AB ve UNDP eşliğinde projeler ardı ardına hayata geçti. İstiklal Caddesinin yayalaştırılması, Namık Kemal Meydan düzenlenmesi, Venedik sarayının parkelenmesi, Bandabuliya’nın yeni baştan renevasyonu, Liman Yolundaki tabela düzenlemesi, Canbulat Yolu’nun yenilenmesi gibi projeler başlıcalarıydı. Kentin çeşitli noktalarında otoparklar yapıldı. Yıllarca atıl duran, ve turistlerin başlıca destinasyonu olan bu saydığımız bölgelerin elden geçmesiyle beraber suriçine geri dönüş başladı.
Suriçindeki iyileşmeye yönelik ikinci kırılma noktası bence 10 yıl sonra gerçekleşti. 2004 yılında Kıbrıs’ta federal bir çözüme ulaşamasak da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB üyeliğiyle beraber Kıbrıslı Türkler AB vatandaşı oldu. Bu, vizesiz seyahat ve AB ülkelerinde eğitimin Kıbrıslı Türklere açılımı anlamına geldi. Yıllardır vize ve pasport sorunuyla uğraşan Kıbrıslı Türklerin Avrupa ülkelerine erişimi kolaylaştı. Orada okuyan gençlerin sayısında patlama oldu. Avrupa’ya Kıbrıslı Türklerin açılımı sadece eğitimde değil, turizmde, sosyo-kültürel yaşamda da yeni vizyonların gelişmesine neden oldu. Ayni dönemde kuzey ve güney arasında kapılar karşılıklı geçişlere açıldı. Mağusalı Kıbrıslı Rumlar ve turistlerin Mağusa’da görünürlülüğü arttı. Kent merkezlerindeki eski şehirlerin, taş yapıların ne kadar kıymetli olduğu anlaşıldı. Onların artık bir “harabe” değil korunması gereken kültürel mirasımız olduğu öğrenildi. Bu da son yirmi yılda Mağusa suriçinin kıymetinin Mağusalılar tarafından anlaşılmasını sağladı. Suriçinde konaklama, cafe, restoran ve eğlence yerlerinde ciddi artış oldu. Bundan 10 yıl sonra, 2014’ten itibaren yine AB ve UNDP birçok restorasyon ve renevasyon çalışmasına imza attı. Othello, Martinengo, Ravelin, Canbulat burçları yanında birçok kilise ve sur duvarları elden geçti.
Ve nihayet 2024 yılına geldiğimizde bu olumlu gelişmelere bir yenisi eklendi. El değiştiren Mağusa Belediyesinin suriçine ilgisi gözle görülür şekilde arttı. Kültürel mirasımızın yani surlar, anıtsal eserler ve suriçinin devamlı bakımı, yıkılan duvar ve dökülen taşların elden geçirilmesi için Mağusa Belediyesi bünyesinde Eski Eseler Dairesi’nin de gözetiminde bir ekip oluşturuldu. Atıl alanlar ve çöplük haline gelmiş yerler parkelendi, yeni otoparklar oluşturuldu. Kapalı tutulan Ravelin ve Martinengo burçlarının belediyeden görevlendirilen çalışanlarca açık tutulması sağlandı. Son olarak renevasyonu yapılan Canbulat Burcu’nun önünde yıllardır kötü bir manzara oluşturan derme çatma büfelerin kaldırılmasında önemli bir mesafe katedildi. Büfelerin biri taşındı, diğeri önümüzdeki günlerde taşınıp belki de eksik kalan Canbulat Burcu renevasyonu tamamlanacak. Mağusa giriş kapısında yıkılan duvar ve surlarda birçok yıkılan yer tekrardan ayağa kaldırıldı. Kentte yeni konaklama yerleri, cafe ve restoranların açılması ivme kazandı.
Mağusa suriçinin hakketiği değeri bulacağı günler geliyor.
Mağusa suriçinde güzel şeyler oluyor.