Tarihin Yansımaları: Berlin'den Mağusa'ya
Kentler ve tarih müzeleri birbirleriyle etkileşim içinde oldukları zaman, kent belleğinin korunduğu mekanlara dönüşürler. Bu etkileşim, toplumun geçmişine dair kaybolmaya yüz tutmuş, silinmeye başlayan, unutulan veya unutturulan bilgilerin yeniden hatırlanmasına katkı koyar. Ancak, hatırlatma kolay bir görev değildir, çünkü hatırlamak veya hatırlatmak cesaret gerektiren bir eylemdir. Bu nedenle, bellek mekanları, cesur ve yürekli mekanlar olarak nitelendirilebilirler. Ancak, burada neyi hatırlamanın önemli olduğu sorusu ortaya çıkmaktadır. Çünkü hatırlatma, kişisel ve taraflı bir algı da yaratabilir. İşte bu noktada yüzleşmenin önemi ortaya çıkıyor. Hatırlatma eylemi, geçmiş ile yüzleşme yapıldığı taktirde tarafsız bir şekil almaktadır. Kısacası, tarih müzeleriyle etkileşim içinde olan kentlerin amacı, geçmişle yüzleşerek tarihi tüm saydamlığıyla hatırlatmayı, öğretmeyi, gelecek nesillere ve ziyaretçilere aktarmayı sağlamaktır. Burada şunu da ilave etmek gerekiyor. Bellek / anma / yüzleşme mekanları, ancak “geçmişle hesaplaşma” süreci iyice rayına oturduktan sonra sağlıklı bir toplumsal zemine kavuşmaktadırlar.
Berlin'de Tarih ve Müzeler
Berlin, acı, bölünme, birleşme, tarih ile yüzleşme ve sürekli hatırlatma kavramlarının iç içe girdiği bir kenttir. Kentte yaşananların, birkaç satırla özetlenemeyecek kadar derin etkisi, sokaklara, ağaçlara, evlere, hayatın içine dolayısı ile fiziksel çevreye ve mimarlığa işlemiş durumdadır. Geçmişi hatırlatma, kendini temize çekme, tarihi tüm zalimlik ve acısı ile tekrar tekrar öğrenip öğretme… İşte tüm bu kavramlar üzerine kentsel ve kültürel yaşam yeniden inşa edilmiştir. Kentin hem müzeleri hem de kendisi bir tarihsel aktarım içermektedir.
Ben de şu anda Avrupa Birliği'nin Kıbrıslı Türklere verdiği kısa dönemli burs kapsamında, birçok kavramın iç içe girdiği bu sanat kentindeyim. Geçmişin, kentin her köşesinde ve müzelerinde nasıl yansıtıldığını araştırıyorum. Kente savrulmuş tarihsel izlerinin peşinde giderek…
Araştırmamın esas amacı, Berlin kentinin tarihinin, kırılmalarının, yüzleşmesinin hem kent genelinde hem de müzelerinde nasıl sergilendiğini incelemektir. Aynı zamanda tarihteki olaylarla empati ve diyalog kuran, toplumsal dönüşümü katkı koyan sanatsal yaklaşımları araştırıyorum. Tüm bunların yanında Berlin'deki tarih, sanat ve müze politikalarını değerlendiriyorum.
Mağusa’daki Müze Çalışmalarımıza Katkı
Çalışmamdan elde edilecek birikimin, Mağusa'daki müze çalışmalarımıza birçok katkısı olacağını umuyorum. Öncelikle geçmişle yüzleşerek bir kentin öyküsünün nasıl oluşturulacağına… Bu öykünün kentin tümünde ve Kent Müzesi'nde birleştirilerek sergilenme şekline... Ayrıca Kent Müzesinin sürdürülebilir bir yapı içinde planlanmasına ışık tutacağını düşünüyorum. Araştırmamdan edindiğim bilgileri ise sizlerle burada paylaşacağım.
Prof.Dr.Uğur Ulaş Dağlı
Mağusa Kent Müzesi Derneği Başkanı