Mesele baştan kokuyor !

Haber sitelerinde kavga eden insanların görüntüleri yayınlanıyor.

Kavga, zaman zaman güvenlikten sorumlu çalışanların da araya girmesiyle büyüyor!

İzleyip yorum yapan arkadaşlar daha çok kimin haklı olduğu yönünde yorum yapmaya çalışırken, sorunun büyüğü arada kaynayıp gidiyor ! 

Kimse sistemin toplumu nereye taşıdığını tartışmıyor !

Pir Sultan’ın “Demiri, demirle dövdüler; Biri sıcak, biri soğuktu… İnsanı, insanla kırdılar; Biri aç, biri toktu” özlü sözü ortadadır! 

Yetemeyen sağlık ! Yetemeyen eğitim ! Yetemeyen trafik ! Yetemeyenler listesi uzar gider !

Bu konuların çözülmememesi kaynaklı stresler kaosa ve zaman zaman cezai işlemlere yol açıyor.

Meselenin aslı, patladık !

Kamu menfaatleri yerine kurultayları konuştuğumuz, tartıştığımız sistemde kaybettik. İstihdamlara tav olduğumuz anda bize verilmesi gereken eşit fırsatları sattık ! Birbirimizi tartaklayıp hırsımızı aldık, oysa devlet bizi seyretti ! Bizim hayatımızda sağlaması gereken düzeni nüfusü saymayarak göz ardı etti !

Çocuk Hakları Sözleşmesi gereği eğitim hakkını kontrol etmeyen devlet bir köşede sessiz bekledi, çocuklarımız akran zorbalığı ile birbirini kırdı ! “Trafik cezalarını arttırdınız ama çözüm eğitim“ dediğimiz yerde sistem sağırlaştı !

“Trafik müfredata konmalı, ağaç yaşken eğilir” falan derken o konu da bize kaldı !

“Şiddet var, yöntem belirleyelim, ölüyoruz“ derken sivil toplum örgütleri,  bu mücadele ile ilgili geniş kapsamlı bir çözüm masasına çağrılmadı !

Sağlıkta, acil servislerde yaşanan korkunç tehditleşmeleri, kavgaları yıllar eskitemedi ! Bakıcı adı adı altında “çeteleşme var, insanlar çaresiz“ dedik olmadı ! Liste mi yapalım !? Sabaha kadar listeler çıkar ! 

Esas manzaraya uzaktan bakmakla başlamalıyız ! Münferit olaylar statükonun kendini güvene almak için yarattığı algı operasyonlarıdır ! 

Devletin veremediği hizmetler sonunda yaşanan kaosun haklısı-haksızı değil bizim sorunumuz. Bizi oraya sürükleyen yapıdır ! Bunu tartışmayı becermeliyiz. Bugün iktidarda olan yapının taraftarlarına sorduğumuzda; hadi biz muhalefetiz, sosyal demokratız, siz ne düşünüyorsunuz, memnun musunuz olandan bitenden, bir reform niyetiniz var mı ? dediğimizde, 'ne yapalım işe alındık çok yardımlarını gördük, yeni biri gelse ona alışamayız'  deniyorsa kurgunun ana mimarlarının kafa yapısının karanlığını değiştirmemiz gerektiğini görmemiz lazım ! 
Diyorum ki, biz çimenler, iktidar kavgalarının içinde sorunu yanlış değerlendirerek kurtuluşumuzu yok ediyoruz !

Yazık ediyor, zaman kaybediyoruz ! 
Lütfen yaşadığımız hayata, erişemediğimiz haklarımıza ve uğradığımız haksızlığa bir kaç adım yüksekten bakalım !

Mesele baştan kokuyor !