Hazırlayıñ yeññi BM'cikleri.. Memurcuklar oturtdu yüzde 11.12'yi cebe...
Bu memlekette "Egemen" devletçiğe atarsañ kapağı da olasıñ memurcuk, götüñ rahatdır..
Bir odacığın içinde 5 dane drabez, 5 dane da isgemle...
- Nasıldır gaveciğiñ guzzum..?
- Sade içerim anam.. Ma ne sormañ o bucacıkdaki gıccaccığa..? Küssüñüz bişey..?
- Yok guzzum.. Bu modellerden az galdı artık.. Gömülüller o kâğatların, bilgisayarların içine bütün gün gurcalanıllar.. Siz mi gurtaracaksıñız be memleketi... Sen uyma sakın onnara.. İç gaveciğiñi, al maaşcığıñı, ye da gorgma...
Kimi sorañ..?
Özel sektörde işleyenneri..?
Onnarın sesi çıkamaz gardaş.. Çünkü çıkarsa, gaybedeller işlerini..
Kim..?
Sendika..?
Bu beytambal memlekette "sendika" yalnız kamu çalışannarı içindir..
Özel sektör emekçisi, kimsenin umurunda değildir.
Haklarını savunan da, onnara elini uzadan da yokdur..
Senenin ilk asgari ücreti açıklandı..
Hayat Bahalılığı oranı, yüzde 11.12.
Kamu çalışanına artış, yüzde 11.12.
Özel sektör çalışanına artış, yüzde 7.5...
Memleket gaylesiymiş da, "egemen"imiş da, "bağımsız"ımış da....
Geçiñ hepsini..
Sömürgenin sömürülen ve gayle çeken halkı, özel sektör çalışanıdır..
Sömürgelerde asgari ücret hiçbir zaman adil olarak dağıtılmaz..
Üstlerine alınsınnar diye BÖYÜÜK PUNTALARINAN yazıyorum..
Gaymağı yeyen, aldıkları terfilerinan, asgari ücret artışını dört gözle bekleyen (işini doğru yapanları tenzih ederek) semirtilmiş kamu çalışannarıdır.
Varısa biceez ahbabıñ o dönem iktidardaki particikden da sıyrılıñ giresiñ bir devlet daireciğine, sırtıñ yere gelmez bir daha.. Hele emekli olmadan kaparsañ bir müdürlük da tekaüt oluñ yüksek baremden, ölene gadar tamamsıñ.
Velhasıl kelâm, tomofil satıcıları betsi ellerinde yıkayıp parlatmaya başladılar Mersedescikleri hem BM'cikleri..
Tomofilleri yeññileycek olannar, memurcuklar = yüzde 11.12..
Sabahın kôründa, soğukda, elinde betsi tomofil yıkayannar = yüzde 7.5..
Bir daha sokağa döküldüğüñüzde belki onnarı da düşünürsüñüz...
***************
İddialara göre 5+1 gayrı resmî Kıbrıs Zirvesi 17-19 Mart tarihleri arasında İsviçre’de gerçekleştirilecek.
Bu "gayrı resmî" toplantıya hazırlık için Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Şubat ayı içinde adaya gelerek iki tarafla görüşmelerde bulunacak.
Öte yandan yine Şubat ayı içerisinde Türkiye ve Yunanistan’ı da ziyaret edeceği söyleniyor.
Amaç İsviçre’de yapılması planlanan gayrı resmî "genişletilmiş" toplantı öncesinde ve elbette planlanan toplantıda "üst düzey" yetkililerle bir araya gelmek..
İlginç kısmı, bu 5+1'in parçası olan Büyük Britanya'dan ses çıkmaması. Hatta TC yetkililerinin iddiaları, Büyük Britanya'nın bu toplantıda "üst düzey" seviyesinde temsil edilmeyeceği yönünde..
1960'da kurulan Kıbrıs Cumhuriyetinin antlaşma gereği "garantör"ü olan 3 ülke bildiğiniz üzere;
Büyük Britanya, Türkiye ve Yunanistan..
Belli ki 60'daki antlaşma gereği, adada 2 askeri üssü Britanya topraklarına katıp HÂLÂ tepe tepe kullanan eski sömürgecinin tuzu kuru..
Zaten o yüzden hali hazırda "üst düzey" katılımla ortalığı bulandırmanın manası yok diye düşünmüş yahu...!!
Siz de öküzün altında buzağı aramayın..
Bilinen ve öğrenilmiş çaresizlik, karar verecek olanların yine başkaları olduğu gerçeği.
Efendim..?
Kıbrıslılara sorulmalı mı dediniz..?
Çok idealist, hatta komiksiniz..
Büyüklerimizden daha mı iyi bileceksiniz..?
***************
- Bayılırım bu Feyzbuk'daki haberciklere be Elmaziye.. Neme lazım, bazan gorkarım da..
- Annadmazsañ çatlaycañ zaten Siddiga'cığım.. Hade söyle da duyalım..
- O yanda, bizim orcinal İsgele'de 92 yaşında bir cira ölmüş.. Biliñ onnar geydiriller ölüyü da gollar tabuta.. Neçün da deñ giddi aile kiliseye cenazeye, isdediler görsünner neneciklerini bir defa daha da açdılar tabudu. Bir da ne görsünner guzzum..? Başga bir ciranın ölüsü yatar tabudda... Aman zaman derkan, yolladdılar geri tabudu cenaze evine. Berikât versin bunnarın nenesini buldular da, biceez sahat sonra ancak gömdüler genni.. Düşünebiliñ..? Bizde o da yok gızım. Sarallar genni kefene götürüller mezarlığa, tumba toprağa.. Varısa böyle garışan, İlahi Tanrım acısın genni...
***************
Narenciye üreticileri Omorfo'da sokaktaydılar.
Gölgesinden korkup Devlet-i Aliyye-i Erdoğaniye'ye iki laf edemeyenlere inat, yürekleriyle haykırdılar.
Ambargo altında başka ülkelere ihraç etmeleri engellenen dünyaca ünlü Kıbrıs narenciyesini pazarlayabilecekleri tek ülke kuzeydeki Sultanlık..
Geçen sene "vektör sineği" bahanesiyle alınmayan, yerlere dökülen narenciyenin bu seneki alımında da Kıbrıslı üreticiye ambargo uyguluyor Sultanlık. Üstelik bahane ettiği "vektör sineği"nin görüldüğü Mısır ve Güney Amerika'dan hali hazırda meyve ve sebze ithal ettiği halde..
Bu sinek 2015'den beri Mısır'da görüldüğü halde karantina olmadan narenciye ve enginar ithal eden Kuzey Sultanlığı, "vatan millet, tek devlet" nidalarıyla uluslararası masalarda joker yerine kullandığı bölünmüş Ada’nın kuzeyinde, üretimi ve üreticiyi tamamen bitirmek ve kendisine bağlamak için her hamleyi mübah olarak görüyor.
Kıbrıslı üreticiye iletilen haber, dalından toplanan ve paketlenen narenciyenin tüm analizleri yapılmasına karşın, kuzeydeki Sultanlığa gönderildikten sonra hangarlarda bekletileceği ve yeniden analiz edileceği yönünde.
Oysa yaş meyve olan narenciyenin en geç bir hafta sonra tüketiciye ulaşması gerekiyor..
Öte yandan Sultanlıkta yetiştirilen her türlü zerzevat, karantina olmaksızın Ada’nın kuzeyindeki sömürgeye rahatlıkla girebiliyor.
Eskiden 300 bin ton olan narenciye üretimi 100 bin tonlara gerilemiş durumda.
Geçen yıl Kuzeydeki Sultanlık tarafından "yeşillenme" iddiasıyla satın alınmayan Kıbrıslı üretici, narenciyesini Kıbrıs Cumhuriyetine satmaya çalışmış ve Güney’den ürünü toplamaya gelen işçilerin "yasa dışı" olduğu gerekçesiyle üreticinin önü, Sultanlığın Kıbrıs’taki sömürgesini yönetmekle görevlendirdiği atanmışları tarafından engellenmişti..
Sanayi Holding'i kapattırdınız.
Harnıp üreticisini bitirdiniz.
Dünyaca ünlü "Kıbrıs Patatesi" üreticisini bitirmek için, Tunus'a gönderip de "hastalıklı olduğu" gerekçesiyle geri dönen 3 bin tona yakın çamur gibi patatesi ucuz fiyata sömürgede piyasaya sürdünüz. Üreticiyi yoksullaşırdınız.
Acar atanmışlarınız marifetleriyle suçu hayvancılara ve kasaplara yükleyerek et fiyatını yükseltip, tarihi geçmiş donmuş etleri ucuza piyasaya sürdünüz ve sektörü öldürdünüz.
Dünyaca ünlü "Kıbrıs Narenciyesi"ni yok etmek ve üreticiyi bitirmek için en pis oyunlarınızı oynuyorsunuz.
Narenciye bahçeleri sökülüyor, yerine kara paralarınızı aklamak için döktüğünüz beton dikey yapılarınızla adamızı kirletiyorsunuz.
Üreticilerimiz sizi ne de güzel tanımlamış..
"Narenciye ve patates cennetini, kumarhane ve kerhane cennetine çevirdiniz."
Mide bulandırıyorsunuz....
Yusuf Nidai
18 Ocak 2025
Drabez: Masa
İsgemle: Sandalye
Bucak: köşe
Gıccaccık: Kız(cık). cık = sevimlilik eki
Gurcalamak: karıştırmak, yoklamak
Beytambal: Beddua sözü
Gayle çekmek: Endişelenmek, tasalanmak
Semirtilmiş: Besili
Sıyrılıp girmek: (Argo tabirle) Aradan kaynamak
Tekaüt: Emekli
Tomofil: Otomobil/Araba
Betsi: Yıkanmış arabaları kurulamakta kullanılan özel deri
"Orcinal İsgele": Kıbrıslı Türkler arasında "İskele" diye bilinen Larnaka kenti
Cira: Rum kadını
Berikât: Bolluklar, bereketler. Bereket sözcüğünün çoğulu
Tumba: Devirmek