"N'apsañ, mevcut statüko gitmez aşağa" dedi, Baş Gamaşa... Has Gıbrızlı eşşeklerin ahı dutacak seni gorkma da...
Evet. Lüzum değişdirelim adıñı artık. "Maşa" olduğuñu sağır sultan bilir zaten.
Böğünden kelli seni çağıracayık "Baş Gamaşa"..
Mevcut statükoymuş da, sürdürülemezmiş da..
Bunun aklı kesmez zaten.
Yazar veriller genne evvelinden okusun da dellal etsin deyi.
Usdası 5 sene evveli gendi kullandığı prompterden goyduydu öñüne hatırlarsañız.
Hazır okusunudu.
"Rezil rüsva ettiñ beni dünya aleme. Yokdur sağa bundan kelli prompter mrompter.." dedi da gızdıydı buna usdası..
O gün, böğün evvelinden ezberlediller genne da soğra salallar genni çayıra..
Amma bekle bakalım.
Seni da, seniñinan beraber bütün bariyañı da, dutacak o 14 has Gıbrızlı eşşeğin ahı..
Doğururkan o manamucuğun garnına mermileri sen ve seniñ gibi pisliklerin sıkdığını bilmez kimse zannedeñ?
Yalnız bu hayvanları değil, sorumsuzluğuñuz yüzünden doğayı da katletdiñiz..
Ne vakıt elinan dutulan bir çare üretdiñiz ki zaten..
Her dudduğuñuzu gurutduñuz..
Var olanı yok etdiñiz..
Çam kese böcekleri hortladı gene sayeñizde..
Bir da utanmadan dün gitdiñiz da gösdermelik ağaç dikdiñiz..
Cüzdancıklarıñız şişdi patladı, bir siz patlayamadıñız..
Sonra da ararsıñız bize işgalcileri melek, vatanını savunanları da "statükocu" diye yediresiñiz...
Anacığıñızdır o şu geldi da çöreklendi bunun içine..
Yaşasaydıñ da bir daha söyleyeydiñ be Arif hoca öyle ağzıñ dolu dolu....
Biñ gara belañızı versin artık...
***************
Dünyayı babasının malı zannedenlerin en büyük silahı aslında etrafa saldıkları korku.
Köleliği daha yakın geçmişe kadar "resmî olarak" beyazlar için bahşedilmiş bir nimet olarak kabul eden emperyalistler, attıkları sahte imzalarla bu iğrenç durumu terk etmiş gibi görünseler de, ellerindeki parasal + siyasal güç ile insanları ve hatta başka ülkeleri, saldıkları korku sayesinde "tutsak köleler" olarak tutmaya devam ediyorlar.
Durum böyle iken, çok bilindik ancak dilde sıkça söylense de pek sık uygulamadığımız bir öz deyişi hatırlayanlar da yok değil..
"Korkunun ecele faydası yok.."
Korkmadan karşı hamlede bulunmak da, tek akıllıların kendileri olduğuna inanan emperyalistlere ders vermek de mümkün.
ABD'nin yeni şımarık lideri Donald Trump geçtiğimiz günlerde Güney Afrika Cumhuriyetini "dilencilik"le suçlayarak, hem devlet olarak ABD'nin, hem de sözde bağımsız bir kuruluş olan USAID'in (ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı) tüm yardımlarını kestiğini açıkladı.
Afrikalıların bu manevraya yanıtı gecikmedi.
Güney Afrika Cumhuriyeti "resmî olarak" toprakları üzerinde cevher çıkaran tüm Amerikalı şirketlerin faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı.
Devlet yetkilileri Güney Afrika cevherleri olmadan ABD'nin bir hiç olacağını vurgulayarak, kendilerini "dilenci" olarak lanse eden Trump'ın cevher bulmak için başka kapıya gitmesini salık verdiler ve batılı devletlerin bariz bir şekilde Afrikalıları kaale almamalarından, saygısızlıklarından bıktıklarını ifade ettiler.
Bu önemli karar Güney Afrika ekonomisi ciddi olarak sarsacaksa da, Güney Afrika üzerinden yılda 25 milyar doları aşkın kâr eden ABD'nin ekonomisine de ciddi ölçüde zarar vereceği kesin.
Bugüne kadar hiçbir Afrika ülkesi böylesi güçlü bir kararlılıkla Birleşik Amerika karşısında durmadı.
Geçmişte Amerikalıların zincirleyip köleleştirdiği Afrikalı, geç de olsa zincirlerini kırdı.
Cesaret bulaşıcıdır.
Korkaklık da öyle....
***************
- Başladı Cemreler düşsün be Siddiga.. Birincisi havaya düşmüş öteği gün..
- Nere gızım.. Buz kesdi ellerim ayaklarım. Nenem derdi, cemre düşünca başlar gızsın havalar.. Trodos gar dolu. Onun soğuğudur gelen bu tarafa da...
- Ha ikinci düşeceymiş suya ay soñuna, ondan soğrada Allah isdersa Mart’ın ilk hafdası toprağa da gelsin bahar gayrı..
- O son gelen o şu düşecek toprağa be Elmaziye, inşallah biceez böyük gök daşıynan beraber düşsün Aydemet'e yakın.. Öyle denk gelsin ilahi tanrım o külliyenin üsdüne da etsin genni peksemet.. O beytambalın şavkını da biz ödeycekmişik.. Yetmez o şu öderik uçakalanını hem pandemi hastahanesininkini, bir külliyesiydi eksik. Ne yaparkan genni izin aldılar, ne da ceyranını bağlarkan... Hepsi gaçak. Düşmezsa başlarına daş, dudsun genneri o gaçak ceyrannarı da gurtulalım ellerinden..
***************
Halk Lefkoşa'daki geçiş noktalarında yarım saat, 45 dakika, hatta bazen 1 saati geçkin kuyruklarda bekleye dursun, burunlarından kıl aldırmayan 2 zat, birisi ölü taklidi yapan diğeri aptalı oynayan üçüncüsü de 1960'da kurulan Cumhuriyetin "bölünmez bütünlüğünün" garantörü olduğunu unutmuş alzheimer hastası olmak üzere 3 garantörcülük oynayanlar, masum çocuğu oynayan öğretmenleriyle birlikte Cenevre'de nihayet buluşacaklar.
Mart'ın ortalarında bir kez daha gavecik içip birbirlerine ahkâm kesecekler, sonra da herkes çöplüğüne geri dönecek.
Öğretmen "Anlatıyorum, barıştırmaya çalışıyorum ama herkes kendi topunu istiyor. Ben ne yapabilirim? Ama umudumuz bir sonraki bahara.." diyecek..
Garantörlerin ilki, ölü taklidi yapmaya devam edip adadaki üsleriyle Akdeniz'i kana bulamayı sürdürecek..
İkincisi adada aptalı oynarken, 3'üncüyle fingirdeşmeye devam edecek.
Üçüncüsü, kendi halkı içinde okuyup araştırmayanlara yutturduğu "Ada’nın kuzeyini bizden başkası tanımaz." teranesiyle uyuyanları uyutmaya, Ada’nın kuzeyinde kirli işlerini aklamaya ve adadaki statükoyu sağlamlaştırmaya devam edecek.
Öbür iki zat mı..?
Onlar da sağa sola ahkâm kesip, iki elleriyle bir kapı açamamanın telaşını yaşamaya devam edecek...
Olan da yine yıllardır inek gibi sağılan ada halkına olacak.
Ama o memelerde süt kalmadı artık.
Kan geliyor....
Duyan var mı..?
ALOOOO....!!!
Yusuf Nidai
22 Şubat 2025
Gamaşa: Aptal, parlak delikanlı
Statüko: Öteden beri sürüp gelen ya da var olan, şu andaki durum
Prompter: Kamera önüne yerleştirilerek, çekimi yapılan kimseye yazılı veya görüntülü hatırlatmalar yapan elektronik suflör
Bariya: Grup, eş-dost, kafadar
Manamu: Zavallı
"Elim ayağım buz kesdi": "Elim ayağım çok üşüdü"
"Gızsın havalar": "Havalar ısınsın"
Trodos: Kıbrıs adasının her yıl kar düşen en yüksek dağ topluluğu
Aydemet: Asıl adı "Agios Demetios" olan, dünyadaki tek bölünmüş başkent Lefkoşa'da her iki yakasına aracınızla geçebileceğiniz yegane geçiş noktası. (Toplamda adada şu an 9 geçiş noktası vardır. Lefkoşa’daki diğer iki geçiş noktası sadece yayalar içindir)
Peksemet: Kurutulmuş ve uzun süre dayanabilen, ama ufalanan ekmek
Beytambal: Beddua sözü
Şavk: Işık
Ceyran: Elektrik