Şeriata, faşizme, garanlığa geçit yok...!!!
Hem kuzeydeki magri, hem bundaki goncolozlar...
Açıñ o sağır gulaglarıñızı da diğneyiñ....
Şeriata, faşizme, garanlığa geçit yok...
Bir çıngıcık çocukları gendi siyasi emellerine alet etmek içün, din istismarını meşrulaşdırmak içün gullanan bu takkelilerin anibşoları, aynı analarının memleketinde Magri Sultannarının evveliyatındaki gibi, gizli bir gararnağmeynan gız çocuklarının başı bağlı şekilde okula gitmelerinin yolunu açdılar...
Kukla Eğitim Ebisdadının hesabı Bağdat’tan geri döndü..
Öğretmenler, halkı da arkalarına alarak bağnazlığa "Dur..!!" dediler dün.
"Yobazlara geçit yok" diye haykırdı Gıbrıslı öğretmenler, "Garanlığıñıza geçit yok. Sonuna gadar direneceyik.." dediler.
Hodri meydan...!!!!
Öbür tarafda, kuzeydeki magri Sultan da gaybeddi artık pusulayı..
Halk, en mühimi da gençler, öğrenciler sel oldu akar Türkiya'da...
Esgiler söyler, "su akar, yolunu bulur.." ama sele dönüşdüysa da artık garşısında hiçbir barikat dayanmaz..
Seller akar Türkiya'nın her tarafında..
Sıçdı üsdüne seniñ magri... Bir ora salar, bir bura...
Ahali coşdu da gelir, yokuş aşağa..
Magrinin yeññiçerileri çevirirsa suyu başga bahçalara, Magri, Sultan Süleyman’ı da geçer, kimse duramaz garşısında artık..
Ama yetişdi akar seller..
Durmazsa eğer, giddi getirsin Devlet-i Aliyye-i Erdoğaniyye Sultanı...
Gorkunun ecele faydası yoğumuş...
Onun içün Magrinin garı, başladı toplasın valizleri..
Gaçacak birkaç yeri var.
Bir danesi da kimsenin tanımadığı, gatil ganara, uyuşturucu baronları ve bilimum gaçakçıların cirit addığı, uluslararası tanınmışlığı olmadığı içün da sınır dışına çıkmadıkça bu pislikleri yakalamanın mümkün olmadığı meşhur Gollifa Cumhuriyeti..
Zannedeñ boşuna yapdırdı gosgoca külliyeyi..?
***************
Heyecanlanmıştı boş yere insanlar..
"Bu kez olumlu bir şeyler olacak.. Taraflar bir anlaşmanın ilk adımını kesin atacaklar.." denmişti..
Cenevre buluşması olumlu şekilde sonuçlanacak ve barışın yeniden konuşulmasının önü açılacaktı, en azından...
Yine hüsran...
Yediler, içtiler, birbirlerine bakışlar attılar ve geri döndüler..
4 vakitte, 4 kapı açacaklarının sözünü verdiler birbirlerine, Cenevre gölüne karşı kahve içerken...
Hiçbir şeyin çözülmediği bir denklemi "olumlu" buldu birileri, bizimle dalga geçer gibi...
Bir başkası pişkin pişkin anasının talimatıyla," Biz zaten bir şey çıkacak diye gelmedik.." dedi sırıtarak.
Sonra da sanki televizyon programına katılmış ev hanımı edasıyla BM Genel Sekreterine, Sultan Hazretlerine methiyeler düzdü ve teşekkürlerini sundu.
Bir yanda çözümsüzlüğü çözüm olarak gören, icazet almadan işemeye dahi gidemeyenler için seçim hazırlıkları yapılıyor şimdi. İşin kompetanı hariciyeciler geldiler ve görevi devraldılar bile...
Yine işe yaramayan vatandaşlıkları dağıtılmış hazır eller, bir yanda harçlık için beklerken, diğer yanda mühürü kavrayacak sıkıca, vuracağı kutuyu denk getirebilme marifetiyle...
Diğer yanda sırtı pek Avrupalı, yaşam kalitesini artırmaya, doğayı, yereli, güzeli dünyaya pazarlamaya devam edecek. Uluslararası baskıyı hissederken hep kuzeyi kambur olarak görecek.. Kuzeyde yaşayan vatandaşlarına el uzatılmasını sağlayacak belki de, şirin görünmek için..
Çok derinden hissedecek, bütün bunları halkı Ada’nın.
Kanadı kanamaya devam edecek beyaz güvercinin ve bin yıl daha şahitlik edecek zeytin ağaçları, bu toprakları zehirleyenlere...
***************
- Sen nerde doğduñ be Isseyin..?
- Şeherde ölân.. Neçün sorañ şimdi..?
- Dur be gumbaro bir tayka... Şeherde amma hangı hastahanede..?
- İnnallahım minessabirin.. Dur bakayım ne çıkacak bunun altından... AGİA ANDREAS'da be, n'oldu..?
- Şimdi.... Eğer bu yazarsa bu seniñ doğum kâğıdıñda, gittiñ getiresiñ gardaş.. Yeññi hesaplara göre KA KA TC'de ikâmet eden biri olarak, "Egemen" devletçiğin sınırları içinde olmayan bu Agios Andreas'da doğduysañ, seniñ doğum kâğıdıñı iptal edecekler. Yani sen yok sayılacañ...
- Ölüñün gocca kôrü Rifat..!! 65 senedir yaşarım ölân ben.. Ganlı canlı Gıbrıslıyım..
- Gızma gardaşcığım.. Tabii ki yaşañ amma bizim gararlarımızı başgaları verir artık. İsder diplomañı, isdersa da kimliğiñi iptal edeller. Eşşek olanın boynuna bağlallar ispaho, bilmeñ..?
***************
Kuzeydeki diplomasız ekonomistten feyz almış, dilde sigara söndürmekle ünlenmiş, çok bilmiş bir hükümet ortağı, alışkanlık haline getirdiği üzere kuluçka zamanında yumurtladı yine, iki gün önce..
Histrionik kişilik bozukluğu bir hastalık. Histerik kişiler çevresinden sürekli ilgi görmek ve dikkat çekmek ister. Tedavi edilmezse tehlikeli boyutlara ulaşır.
Ancak hükümet ortağı olan histerikler sinir bozucudur. Her boka maydanoz olur, her konuda da kendilerini uzman ilan ederler. Bununla da kalmaz, hadsizleşir ve çirkinleşirler.
İşte yukarıda sözünü ettiğim hadsiz de, yıllar önce yazdığı makaleden bu yana tavrını değiştirmeyen ama kuzeydeki hanedanlıkla olan sıkı ilişkileri sayesinde saldırganlığı ve ukalalığı artan bir embesil.
Yeni planı, zaten kendi gibi olanların da nemalandığı kara para aklamayı legalleştirmek ve bunu hayali "egemen" devletçikte "resmî"leştirmek..
Büyük bir ekonomist edasıyla ve kendi deyişiyle, "piyasada dolaşan 'serseri para' dediği milyarlarca doları, bankalar aracılığıyla ülkeye getirmenin hiçbir sakıncası olmadığı"nı kahramanca savunuyor.
"Bu paralar ekonomimize canlılık kazandıracak. Çantayla gelmiyor ya, banka kanalıyla geliyor. Onun için bu bizim problemimiz değil. Bu paralar Türkiye'ye de gidiyor. Onlar bu paranın kaynağını sormuyorlar. Biz neden soralım? Bize de gelsin." diyor, çok bilmiş.
Sömürgecinin sömürgesindeki idari kadroları özenle seçtiği tartışılmaz. Bu kadrolarda olabilmekse kişilik bozukluğu gerektirir.
Sultan "hık" demiş, bu da burnundan düşmüş.
Burundan düşen ise genellikle yapışkan ve iğrençtir.
Günümüzde kâğıt mendille silinir ve çöpe atılır..
Hatırlatayım dedim...
Yusuf Nidai
22 Mart 2025
Magri: Uzun
Goncoloz: Hortlak
"Bir çıngıcık": Küçücük
Anibşo: Yeğen
Gatil ganara: Eli kanlı katil
Gollifa: Önemli günlerde yapılan, kaynatılmış buğday, badem içi, susam, nar karışımı yiyecek
Gumbaro: Dost, arkadaş
Tayka: Dakika
İspaho: Sicim
