Özel sektör emekçisinden başka herkes "Kâr" eder bu memlekette...

Baş Maşa kârda...

Baş Ebisdad kârda...

Öbür Ebisdadlar deseñ, amman guzzum, yer içer gezeller. Yeññi gararname çıkacak, "bize ne düşecek bullim..!!" modunda her türlü kârda...

Dianellos Siğara Fabrikasına kapağı attıñ, kafadan kârdasıñ zaten. Bir dönem bile yalandan tütün sarsañ, bir ömür oggalı maaşcık cepte...

Takım dutar gibi parti dutar millet. Neçün..? "Bizim çocuğu işe goymazsañ kamuda, geçerim öbür tarafa haaa..!!" Memur olduñ...? Artık sittin sene sırtıñ yere gelmez. Memur olunca maaşcık da, barem da hep artar, eksilmez. Her zaman kârda...

Yol geçen hanı, Türkiya'nın zibilliği memleket...

Kâr etmek isdeyen için vallahi cennet..

Tanınmayan bu sahte devletcik açar gucağını herkese..

Mafyanın, uyuşturucu kaçakçısının at koşturduğu diyarda kâr edilmez mi...?

Satış yapmak, kirli işlerde gullanmak için ortalık genç gaynar.. Yedir üç beş guruş böyük başlara, gur çaçayı....

Gara parañı gel akla. Adına "yatırım" de da gorgma..

Varısa biraccık parañ, larda ye, iç, yat beleş. Parañ çoğusa ister aç bir cuk, ister aç bir gece gulübcüğü, gatla parañı biceez senede üçe beşe..

Bir tanesi reklam ederdi bir zaman.. "Yabancı ülkede" dedi, "ettim 40 sene. İş açdım, kapatdım. Kuyumculuk yaptım senelerinan. Bunda açdım bir gece gulübcüğü, 5 senede 40 seneden fazla para gazandım. Şimdi çağırıllar beni .ezevenk.. Vallahi kâr eddim ya, nesderlersa desinner."

Ama işçiysañ, emekciysañ, pasaportuna el koyularak zorla çalıştırılan seks kölesiysañ, fakir fukaraysañ ve fakat bu düzene baş galdırmakdan gorkarsañ, bunnar seni daha çok ezer be annem...

KÂRHANELER DİYARI'nda yaşamak zorunda olan emekçilere ve direnenlere selam olsun...

*************************

Dün gece Lefkoşa'da "Onur Yürüyüşü" vardı. LGBTİ+ haklarının savunulması ve toplumsal farkındalığın artırılması için yürüdü yüzlerce insan. Slogan açık ve net. "Adaletin Rengi Ne..?"

Gökkuşağına boyandı Lefkoşa. Oysa hep gökkuşağı olmamalı mı hayat.? Farklı bireylerle birlikte yaşamak, paylaşmak değil mi insanı insan yapan.? Hayatın ve toplumun renkleri olmaya, adaletin rengi olmaya devam edin lütfen. Çünkü hepimiz birlikte varız ve var olacağız.

Bir "onurlu duruş" daha gerçekleşti iki gün önce..

Bu "onurlu duruş"un adı Alp Bürge..

1993 yılında ilk "Vicdani Red"dini açıklayan Salih Fikret'ten tam 30 yıl sonra, zorunlu askerlik hizmetini hiç yapmamış biri olarak ilk kez vicdani reddini açıkladı Alp Bürge...

"İnsan öldürmek ve savaşmak için eğitim altına alınmayı asla kendime uygun bulmuyorum ve kabul etmiyorum. Hiçbir koşulda bir orduya katılıp bir savaşa taraf olmayacağım. Bu yüzden vatani görev adı altında bize dayatılan zorunlu askerliği reddediyorum." dedi Alp..

Selam olsun sana Alp Bürge.

Savaşın dehşetiyle yitip giden canları fark edebilen herkes senin arkanda durmalı..

Ara Tigran'ın sözleri düştü aklıma senin onurlu duruşunla,,

"Dünyaya bir daha gelsem, ne kadar tank, tüfek ve silah varsa eritip, cümbüş ve zurna yapacağım."

***************************

  • Duyduñ be garı.. Tekmil oynaddı kafayı bizimkiler..

  • N'oldu be Isseyin..?

  • Getirecekmişler doñmuş et memlekete.. Ölan gavur o yanda satar pambık gibi tazze eti yarı fiyatına.. Gayıracağına bizim hayvancılarınan gasapları, yardım etsin gennere da ucuz tazze etcik yeylim, getirecekmişler efendim doñmuş et Türkiya'dan. Hiç olur be Elmaziye.. Nasıl yapacañ kebabcıkları be buzlu buzlu.. Bilmeñ da beytambal eti. Artık at eti mi yollaycaklar, eşşek eti mi şansıña... Bunnarda yalançılık çok gızım.. Galiba seçim olursa vurmaycayım mühürü bu defa turuncu güneşe.. O yandaki ampul da patlayamadı be gavvole.. Allah yaksın genneri inşallah...

********************************

Avustralyanın Sydney kentinde iki bilim insanı 2009 yılında aldıkları araştırma bursuyla o zamandan beri Sydney Üniversitesi'nde, vücudun kendi bağışıklık sistemini kanserin bir türü olan melanomla savaşmaya teşvik etmek için tasarlanmış "immünoterapi" ilaçlarının ilk insan denemelerini yürütüyorlardı. Bu çalışmalarda kansere neden olan tümörün ameliyatla alınması öncesinde deneysel olarak immünoterapi ilaçlarının tedavisini başlatıyorlardı. Bu çalışmaları ile yaşam süresini %10'dan, %50'ye yükselten iki bilim insanı "2024 Yılın Avustralyalısı" ödülünü de aldı. Bu arada bu iki bilim insanından birisi olan Onkoloji Uzmanı Profesör Richard Scolyer,  geçtiğimiz yıl beyin kanserine yakalandı ve kendi ürettikleri immünoterapi ilaçlarını kullandıktan bir yıl sonra yaptıkları son taramada kansere rastlanmadı. Profesör Scolyer'e 2023 yılında çoğu hastanın bir yıldan az hayatta kalabildiği "glioblastoman"ın bir alt türü tanısı konmuştu.

Yapılan son taramada tümör izine rastlanmadı.

Düşünsenize...

Varsayalım ki o ilaçları ilaç püskürtme uçaklarına yükleyip yaşadığımız coğrafyayı yıkasak. Ama sadece kanser hücrelerini yok etmek için değil.

İçi nefret ve irin dolu tüm tümörlü başkan beyinlerini de birlikte yok etmek için....

************************

Yol sokak yapacağına Kuzey'deki Sultanlıktan aldığı gazla kendisini  at sırtında cengaver sanan, dil üstünde sigara söndürme meraklısı ulaştır(ma) ebisdadı hönkürdü... "Korkmayın. Anamız gibi yanımızda olun. Biz Türklerin Akdeniz'deki en uç beyliğiyiz. Obamızı hor görmeyin." dedi...

Öbür taraftan Taysin ses verdi.. " Gıbrızlı Türklerin Avrupa'da ne işi var yahu.. Türk'ük. Yavrıcığık. Anamız bizi emzirirkân 'iç da böyüyünca sizi devlet yapacayım' dedi. İnanmazsañız Baş Maşa Efendiye soruñ." nldalarıyla cenke katılmak için kılıç kuşandı.

82'inci vilayet boyunun başı, ağlardı öteği gün. "O Maria'cığın alacağı olsun. Rezil rüsva etti beni gonu gomşuya.. İlk bağa geleceğine duddu sıradan ne gadar muhalif varısa da toplantı yapdı. Ganlı bıçaklı olduğumuz adamınan iki defa görüşmüş yahu, inanabiliñ..? Ma gösdereceğim hepsine dünyanın kaç bucak olduğunu. Bakıñ göresiñiz. Getiriñ bağa da atımı.."

Böylece kahramanlarımız atlarına binip kılıç kuşandılar. Takviye birlik olarak da  Angolem Havayollarından kiraladığı charter uçakla "Jet Ünal" havadan desdek verdi...

Ne yazık ki bu masal bitmedi, bitmeyecek....

Yusuf Nidai

18 Mayıs 2024

[email protected]

Ebisdad: Usta Başı

Bulli: Tavuk, piliç

Ogga: Kilo öncesinde yakın geçmişe kadar Kıbrısta kullanılan ağırlık ölçüsü

Zibillik: Çöplük

Çaçayı gurmak: Kolay yoldan keyfine bakmak

Tekmil: Tek başına, sadece

Pambık: Pamuk

Gayırmak: Arka çıkmak

Beytambal: Arda, arkaya kalan