Yerli Gıbrızlılar olarak numunelik galdık bunun içinde. 1974'de anamızın gönderdiği yerleşikleri bandoynan garşıladıydı Toros efendi. Yerleşikler 'sizi biz gurtardık" dedi, yerliler "husoluñ da yeller bizi vallahi" deyip, bissi kedicik oldular. "Gurtaranlar"a ganimet dağıdıldık sonra, sayıları daha da arttı. Gıbrızlı gençler gaçarken, yerleşikler çoğaldı. "Vallahi bizi gurtarmasalardı Urum keseceydi hepimizi" dedi, Türkiya'nın bokunda pirilli arayannar. Ne da olsa "giden Türk'üsa, gelen da Türk'üdü. "Bunnar İngiliz polisi gibidiller. Palazlanıllarsa bizi diğnemezler" dediler. Bizim sevicilerinan bir olup polisi da suyun kuzey tarafından gelip onbaşısı bile ağa olan askere bağladılar. Her şeyde ilk olmak prestijliydi. Dünyanın her ülkesinde o ülkenin İçişleri Bakanlığına bağlı olan polis güçlerini, sahte devletlerinin anayasasına ekledikleri "iç güvenlik" teranesiyle korunan "Geçici 10'uncu madde" aracılığıyla başka bir ülkenin askeri güçlerine bağladılar. Bu "sözde geçici" 10'uncu madde yapış yapış ilişkilerle sahte devletin anayasasına yapıştı ve "kalıcı" oldu.

Gel zaman git zaman Gıbrızlılar gendi topraklarının işgal edilmiş yarısında bir avuç galdılar ve onları gurtardıkları masalını hiç unutturmayan yerleşikler, toprakların sahibi oldular. Yalnız galdı bir imzacık bağlasınnar gendini Devlet-i Aliyye-i Erdoğaniye'ye. O da çok sancılı be annem.. E çünkü adada kuzeydeki Sultanlık gibi iki işgalci daha var. Biri Elenler, öbürü da Kuzey Atlantik Denizindeki Krallık..

İtmedi, bitmedi bu güzelim Akdeniz Ada'sında sömürgecilik.

Bölünmüş adamızın kuzeyindeki işgalciler fink atar istedikleri gibin. "Asar da, keser da"yabancı asker. Poliscikler da "dur şunda" deyemez gennere. Yer, içer, sıçar, insan ezer, öldürür, sonra da gomutancıkları alır gaybeder, uçurur genneri iki taykada memleketlerine...

Olan da Ayşe'lere, Hasan'lara ve hatta okumaya gelen Naveed'lere olur.

"Faili belli" cinayetler işlenirkân gözümüzün içine baka baka garavaçça'nın üstüne çıkartılan yerliler asılmayı bekler, yerleşikler da yazlık sinemada çıkartmanın ellinci yıldönümü belgeselini seyrederkân, ellerinde birer külah, jet uçaklarının sağır ettiği gulakları duymadan pasadenbo yer...

"İşgal" deyenleri tefe goyup çalanlar... Gorgmayıñ. Siziñ da garavaçça'ya çıkmañıza az galdı.

Siñmeyinan gülle geçseydi, surların duvarları sağlam galırdı...

***************

Ada'nın güney yarısındaki diğer işgalci "Krallık"ın, 1960'da gasp ettiği yarım adanın üzerine kurduğu askeri üs, bu coğrafyadaki en önemli üs olarak kabul ediliyor. Krallık işine geldiği gibi bu üssü çoğu zaman Amerikanın, zaman zaman da çıkar elde edeceğine inandığı başka emperyalist güçlerin kullanımına açıyor. Son zamanlarda da Ortadoğu'nun Nazilerinin bu üssü sıkça kullandığı aşikâr. Lübnan Hizbullah'ının lideri de direkt olarak Kıbrıs Cumhuriyetine yaptığı çağrıda, İsrail'in kendi silahlarını kullanmasına izin verdiği takdirde, Kıbrıs'ın hedef haline gelebileceği tehdidinde bulunmuş. Hizbullah lideri, İsrail'in Lübnan milislerine karşı geniş çaplı bir saldırısı durumunda, üslerin kullanımına izin verdiği için Kıbrıs'ın savaşın bir parçası sayılacağını söylemiş. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Hristodolidis ise "Kıbrıs hiçbir çatışmaya girmedi. Sorunun değil, çözümün parçası olmak istiyoruz" demiş.

Paçalar tutuştu tabii. Nasıl ki kuzeydeki Sultanın soytarıları Sultanlık için "işgalci" demeyi "tu kaka" görüyorsa, NATOnun 1960'da kurduttuğu Kıbrıs Cumhuriyeti de Krallığa "işgalci" deyemez.

Be ganimetciler.. Vallahi Hizbullah gönderirsa füzeyi bu tarafa, kuzeye güneye bakmaz ya.. Hepimizi da birden uçurur havaya.. Ta anacığıñız gıbırdansın, siz da gurtulamazsıñız, size söyleyim...

***************

  • Be Isseyin.. Aldı beni bir gorku ölan...

  • N'olduñ be Rifat da bulli gibin titireñ..? Neçün gorkañ be amma..?

  • Duymadıñ haberleri galiba.. Bize 74'den sonra verdikleri ganimet Urum mallarını satannardan 95 danesine uluslararası tutuklama gararı çıkmış. Vallahi gorkudan dolduracam donu be Isseyin.. Trikomo'da verdilerdi bağa bir arsacık. Biliñ, ettiler bölgeyi güççük Rusya şimdi. Gitti geldi bir Türkiyalı birkaç senedir, isdedi illa satayım genne arsayı.. E, güzel para da verdi, ben da geçen ay sattım genne arsayı. Şimdi bu puştlar sokmasınnar beni da içeri?

  • Gorgma da yalınız öyle böyük binalar yapan pezevenkleri sokacaklar içeri. Sen gene da gaç gidesiñ gızıñın yanına Londura'ya biceez ay, ta gülle geçsin... Vay be Rifat.....

***************

New York merkezli insan hakları kuruluşu "Human Right Watch"a (HRW - İnsan Hakları İzleme Örgütü) göre Çin, "Müslüman Uygur kültürünü yok etmek" için Sincan Özerk Bölgesindeki yüzlerce köyün adını 2009 - 2023 yılları arasında değiştirmiş. HRW'a göre bu 14 yıllık dönemde köylerin yaklaşık 5'te birinin isminin değiştirildiği ve bunun insan hakları ihlali olduğu belirtilerek, tarih ve kültürle ilgili referansların ortadan kaldırılmasına neden olan bu asimilasyon politikası sert bir dille eleştirilmiş.

Vay gavvole..!!!

Biz demek yattık dibelik siestaya..

Hangi 14 sene be HRW. 50 sene oldu. 800 senelik Bellapaıs oldu Beylerbeyi. Garava oldu Alsancak. Vasilya oldu Karşıyaka. Mirto oldu Çamlıbel. Trikomo oldu İskele, amma biz daha alamadık teskere..

Çeviriñ yüzüñüzü biraccık da bu tarafa ölan...!!!!

Yusuf Nidai

22 Haziran 2024

saggullim@gmail,com

Garavaçça: İdam sehpası, Darağacı.

Pasadenbo: Kabak çekirdeği

Husolmak: Susmak. (Genellikle emir kipi olarak kullanılır.)

Bissi kedi: Sessiz ve uslu kedi.

Bulli: Piliç