Muhalefet Geçitkale protokolüne görmeden mi destek verdi?
Yakın geçmişte meclis tarafından oybirliği ile onaylanan ve Geçitkale havaalanının Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı’na verilmesini öngören protokol askeri belge olduğu gerekçesi ile gizli tutuluyor.
Geçmişte Geçitkale havaalanının askeri amaçlarla kullanılmasına karşı çıkan Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin, bu tutuma taban tabana zıt bir şekilde onay verdiği protokol, Kıbrıs’ın kuzeyinde ve Türkiye’deki hiçbir resmi internet sitesinde yayınlanmadı; bir gazeteci olarak protokolü görme talebim ilgili makamlarca “kamuya açık olmadığı” gerekçesi ile reddedildi.
Protokol metni meclise gönderilmedi. 22 Ocak’ta meclis genel kurulunda gerçekleşen oylama öncesinde de “fazla teknik detay içermesi nedeniyle” okunmadı. Sadece adı: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Geçitkale Havaalanının Tahsisi ve Kullanım Hakkının Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığına Verilmesine İlişkin Protokol Yasası” ve amacı okundu: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında mevcut dostluk ve kardeşlik ilişkilerini geliştirmek arzusu vurgulanarak, iki ülkenin Silahlı Kuvvetleri arasında askeri eğitim ve iş birliği faaliyetlerini geliştirmek.”
Oylamaya geçilmeden önce CTP başkanı Sayın Tufan Erhürman meclise hitap ederek, Geçitkale’nin askeri üs haline getirilmeyeceği ve orada savaş uçakları konuşlanmayacağı gerekçesi ile CTP grubu olarak protokole olumlu oy vereceklerini açıkladı.
Ancak, Erhürman’ın konuşmasından dakikalar sonra protokol oy birliğiyle onaylandığı anda, Türk medyası bu “tarihi” oylamayı “Geçitkale resmen Türkiye’nin askeri üssü oldu” ifadeleriyle duyurdu. Resmi devlet televizyonu TRT dahil birçok kanalda oylamaya methiyeler düzen askeri uzmanlar Geçitkale’nin, bakım ve yenileme çalışmalarıyla kısa sürede F-16’ların da üslenebileceği bir üs haline gelebileceğini dillendirdi.
Geçitkale aslında 2019’dan beri Türk IHA ve SIHAları tarafından kullanılıyor. Geçitkale’yi askeri bir üsse çevirme planı ise ilk olarak 2021’de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirildi. 16 Ocak 2023’te Bakanlar Kurulu, bugünlerde sır gibi saklanan “Geçitkale Havaalanı’nın Tahsisi ve Kullanım Hakkının Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığına Verilmesine İlişkin Protokol”ünü imzalaması için Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na yetki verdi. Bakan Erhan Arıklı bu yetkilendirme üzerine, “Geçitkale askeri üs olacak ben de en şerefli imzayı atacağım” açıklamasını yaptı.
Peki Erhürman neye dayanarak meclis kürsüsünde Geçitkale’nin askeri üs olmayacağını söyleyebildi?
İşin garip tarafı, sadece 10 gün önce, konu meclisin Hukuk, Siyasi ve Dış İlişkiler Komitesi’nde görüşülürken Komite Başkan Vekili CTP’li Ongun Talat ve Komite üyesi CTPli Ürün Solyalı protokole ret oyu vermişti. Ancak protokol oy çokluğu ile meclis genel kuruluna gönderildi.
Peki bu 10 gün içerisinde CTP açısından ne değişti?
Erhürman meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, protokolün imzalanma aşamasında gerekli istişarenin yapılmadığını, komiteye yeterli bilgi verilmediğini, dolayısıyla daha sonra yetkililere bizzat ulaşıp protokolün içeriği hakkında bilgi almak durumunda kaldıklarını belirtiyor. Erhürman konuşmasında kendisinin de protokol metnini görmediğini itiraf ediyor:
“Söz konusu protokol Sayın Erhan Arıklı tarafından imzalanmıştır ve imzalanırken de maalesef…gerekli istişareler yapılmadan imzalandığı gibi, komite safhasına gelince de davetli olmasına rağmen komite toplantısına da katılmamıştır. Komite toplantısına katılım da örgütlenmemiştir. Dolayısıyla komitedeki arkadaşlarımız da haklı olarak demişlerdir ki komiteye yeterli bilgi yetkili makamlarca verilmediği taktirde bizim buna olumlu oy vermemiz mümkün değildir. Sn. Erhan Arıklı’nın yapması gereken işi biz yapmak zorunda kaldık ve yetkili makamlarla bağlantı kurduk ve bu konuyla ilgili yeterli bilgilendirmeyi sağladığımızı zannediyoruz.
Erhürman daha sonra yetkili makamlarca kendisine verilen bilgileri sıralıyor: Geçitkale, Ercan’ın herhangi bir sebeple devre dışı kalması halinde alternatif bir havaalanı olarak kullanılabilecek; çevrede yeni bir kamulaştırma veya taşınmaz mala müdahale gerçekleşmeyecek; Geçitkale havalimanı askeri üs veya egemen üs konumunda olmayacak; savaş uçakları konuşlandırılmayacak; hava sporları için kullanılabilecek; sivil havacılık otoritesi devre dışı kalmayacak.”
Erhürman devam ediyor: “Az önce tek tek sıraladığım unsurlar çerçevesinde olmasıdır bizim ulaşabildiğimiz bu protokol metni ile ilgili bilgi. Dolayısıyla… bizim olumlu oyumuzun bu sözünü ettiğimiz çerçeve içerisinde kayda geçmesi önemlidir bizim açımızdan. Çünkü bu söylediklerimiz dışında bir gelişme söz konusu olursa bu bizim onayladığımız bir şey olmaz. Söylediğimiz çerçevenin dışında bir gelişme olursa...olumlu irademiz olmadığını vurgulayarak bu protokolün onay yasa tasarısına… CTP grubu olarak evet oyumuz olduğunu söylemek istiyorum.”
Gariptir ki, oylama sırasında Erhürman da dahil en az 3 CTP milletvekili genel kurul salonundan çıkıyor.
Bu denli gizlilik ve çelişki ışığında, Sayın Erhürman ve protokole evet oyu veren tüm muhalefet milletvekillerine şu soruları sormanın meşru olduğunu düşünüyorum:
Sayın Erhürman;
· CTPli milletvekillerinin komite aşamasında protokole ret oyu vermesinden sonra hangi “yetkili makamlarla” görüştünüz?
· Geçitkale’nin KTBKK’na verilmesini öngören gizli protokolü okudunuz mu yoksa sadece sözlü bilgi mi aldınız?
· Askeri bilgi kapsamına girdiği için gizli tutulan bir protokolün gerçekten Geçitkale için askeri planlar içermediğine inanıyor musunuz?
· Eğer Geçitkale, olumlu oy verirken sıraladığınız unsurlar dışında kullanılırsa ne yapacaksınız?
Ve Sayın muhalefet milletvekilleri; sadece Kıbrıs adasının değil, tüm Doğu Akdeniz bölgesinin geleceğini etkileyecek olan bu protokolü okumadan mı kabul ettiniz?