Vekil Toros, “2017 Crans-Montana konferansının başarısızlığa uğramasından bu yana devam eden çıkmazın aşılmasına ve çözüm sürecinin kapsamlı bir siyasi anlaşmayla sonuçlanabilmesi için gerekli olan farklı bir yöntemsel yaklaşıma ilişkin önerilerimizi BM’in yanısıra tüm muhataplarımıza anlatıyoruz.” şeklinde konuştu. Toros, BM Genel Sekreteri Guterres BM'nin Kıbrıs sorununa tüm Kıbrıslı’ların ve gelecek nesillerin yararına olacak barışçıl bir çözüm bulunmasına dair kararlılığını yinelediğini belirtti.
"YENİ YOL HARİTASI, YENİ BİR UMUT IŞIĞI YAKMIŞTIR”
Toros, 2017’de Crans-Montana’da başarısızlıkla sonuçlanan konferansın ardından, çıkmazın aşılması için farklı bir yöntemsel yaklaşım önerdiklerini ifade ederek, "BM Genel Sekreteri’nin iki aşamalı yeni bir yol haritası hazırlaması, Kıbrıs’ın geleceği açısından yeni bir umut ışığı yakmıştır" dedi. BM Genel Sekreteri Guterres’in liderlerle paylaştığı bu yeni yol haritasının, Kıbrıs sorununun çözüm sürecine ivme kazandıracağına dikkat çeken Toros, genişletilmiş toplantının yakın bir tarihte gerçekleştirileceğini vurguladı.
GÜVEN ARTIRICI ÖNLEMLER MASADA
Toplantıda liderlerin, ilave geçiş noktalarının da aralarında bulunduğu bir dizi Güven Artırıcı Önlemleri görüşme konusunda mutabık kaldığını belirten Toros, bu önlemlerin adanın barış süreci için kritik önem taşıdığını dile getirdi. "Ortak yurdumuzun menfaatleri doğrultusunda enerji, iklim krizi, sağlık, doğal afetler ve sosyo-ekonomik ihtiyaçları kapsayan Güven Artırıcı Önlemlerin barışın tesisinde yadsınamaz bir rolü vardır" şeklinde konuştu.
"ADA GENELİNDE DOLAŞIM ÖZGÜRLÜĞÜ BİR TEMEL HAKTIR"
Toros, ada genelinde dolaşım özgürlüğünün hem bir temel hak hem de insani bir konu olduğunu söyledi. Bu özgürlüğün, toplumlar arası sosyo-kültürel ve ticari işbirliklerini güçlendireceğini ve toplum fertlerinin günlük yaşam kalitesini artıracağını ifade etti.
Son olarak Toros, iki toplumlu, iki kesimli ve siyasi eşitliğe dayalı federal çözüm modelinin tek gerçekçi çözüm olduğunu vurgularken, “Sonuç odaklı müzakerelerin devam edebilmesi için gerekli siyasi ortamın oluşturulması, liderlerin asgari sorumluluğudur” dedi.
