Hasan Taçoy nitelikli insan kaynağının kamusal, yaygın ve nitelikli bir eğitim gerektirdiğine dikkat çektiği açıklamasında, “Günümüzde eğitime yatırım yapan, insan kaynağının verimliliğini ve niteliğini yükselten bütün ülkeler hemen her alanda büyük ilerlemeler sağlamıştır.” İfadelerine yer verdi.
Taçoy açıklamasına şöyle devam etti:
Ülkemizde ilk ve orta eğitim nitelikli öğretmen kadromuzun ve eğitim geleneğimizin bir sonucu olarak pek çok alandan çok daha ilerde olmasına rağmen aynı zamanda büyük sorunlarla karşı karşıyadır. Her şeyden önce en temelde eğitime ayrılan kamu bütçesinin olması gerekenin altında kaldığını ve bu rakamın yükseltilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Gelişmiş ülkelerde artık bir norm haline gelen okul öncesi eğitim sayısal olarak istediğimiz seviyede yaygınlaşmamıştır. Okul öncesi eğitimin ülkemiz geneline yayılması ve mutlaka yeni anaokulları açılmasının gerekliliği ortadadır.
“Artan nüfusa göre yeni okulların kurulmalı”
Eğitimde yapılması gerektiğini öngördüğümüz önemli bir değişiklik fiziki donanımı ve binaları eskimiş okullarımızın yenilenmesi ile her ilçemize artan nüfusa göre yeni okulların kurulmasıdır. Böylece sınıf başına düşen öğrenci sayımız nitelikli bir eğitim için gereken düzeye çekilecektir. Ayrıca, her yıl toplam öğrenci sayılarına göre okul idaresinin emrine nakit bütçe desteği sağlanması eğitim yılı öncesi okullarımızda yaşanan sorunları da hafifletecektir.
Bunun dışında hayat pahalılığı ve giderek zorlanan aile bütçesini dikkate alarak özellikle ilkokullarda öğrencilere düzenli olarak bir öğün ücretsiz yemek verilmesinin ve hiçbir öğrencimizin açlık çekmemesinin hazırlıklarına da başlanacaktır.
Kamusal bir alan olan eğitimde eşitlik en temel hedefimizdir. Ülkemizde devlet okulları ile özel okullar arasındaki uçurumu kapatacak düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Tam gün eğitim de bu düzenlemelerden biridir. Altyapı eksikliklerini inkâr etmeden ve ilgili tüm taraflarla diyalog içinde, mali kaynaklarını ortaya koyarak temel eğitimi tartışılan bir sorun alanı olmaktan çıkaracağız.
Bu alanda bir diğer önemli hamlemiz ise özel okul sahipleri ile de görüşerek bu okullarda çalışan öğretmenlerimizin ücretlerini ve sosyal haklarını devlet öğretmenlerinin düzeyine yaklaştırmaya gayret etmek olacaktır.
“Yaşanan skandalların devamını kalıcı biçimde önleyeceğiz”
Öte yandan yükseköğretimin ülkemizde önemli bir sektör olduğunun bilincindeyiz. Ancak üniversitelerimize sadece bir kazanç kapısı olarak da bakamayız. Üniversitelerimizin KKTC’nin gelişimine, uluslararası tanıtım ve bilinirliğine katkı sağlayan bilim merkezleri olduklarını asla aklımızdan çıkarmayacağız. Son dönemde yaşanan skandalların devamını kalıcı biçimde önleyecek tedbirleri hemen uygulamaya koyacağız.
Üniversitelerimiz göçmen işçi kabul merkezleri yahut geçici barınma alanları olmadıkları gibi verdikleri diplomaların da hak edilerek alınması gerekir. Bu amaçla üniversitelerin denetimi ve yeni üniversite açılması için gereken şartların dikkatle ve titizlikle incelenmesini herkesin uyacağı bir norm haline getireceğiz. Yükseköğretimin planlamasını, devletin de temsil edileceği özerk bir yapıya kavuşturacağız.
