Oymen, yaptığı yazılı açıklamada, Ramazan ayında gıda güvenliği açısından dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı. Beste Oymen, Ramazan ayıyla birlikte beslenme düzeni ve alışkanlıkların tümüyle değiştiğini, açlık süresinin uzadığını dolayısıyla her zaman olduğu gibi bu dönemde de dengeli beslenme ile birlikte sağlıklı ve güvenilir gıda maddeleri tüketmenin büyük önem taşıdığını ifade etti.
Azalan gelir düzeyi göz önünde bulundurulduğunda, Ramazan alışverişi yapacak olan tüketicilere önemli sorumluluklar düştüğünü belirten Oymen, özellikle de alım gücü düşük olan kesimin, göreceli ucuz olduğu için merdiven altı, kayıt dışı, uygunsuz ürünlere, sokakta, dökme veya ambalajsız olarak, neredeyse hammadde fiyatına satılan gıdalara yönelmesinin halk sağlığı açısından risk oluşturduğunu kaydetti.
-“Etiket okuyarak, alışveriş yapmak gıda güvenliğini artırır”
Etiket okuyarak alışveriş yapmanın gıda güvenliğini artırdığına dikkat çeken Oymen, “Her tüketici aynı zamanda bir denetçidir” dedi. Ramazan ayı ile birlikte toplu tüketim noktalarında iftar saatlerinde olağanüstü bir yoğunluk olduğunu ifade eden Oymen, şöyle devam etti:
“Hızlı ve eş zamanlı servis yapılmasının gerekliliği düşüncesi ile yemekler saatler öncesinde hazırlanmaktadır. Eğer hazırlanan yemekler doğru sıcaklıklarda muhafaza edilmez ise oluşacak mikrobiyolojik üremeler insan sağlığını tehdit edebilmektedir.”
Özellikle toplu yemek servisinin yapıldığı yerlerde hazırlanan yemeklerin, iftar öncesinde sıcaklığın kontrol altına alındığı koşullarda bekletilmesi gerektiğini belirten Oymen, şunlara dikkat çekti:
“Sıcak tutulacak gıdalar yeterince sıcak (sıcaklığı 65 °C seviyesinin altına düşmemelidir), soğuk tüketilecek gıdalar yeterince soğuk ( 4°C ve altındaki sıcaklıklarda) muhafaza edilmeli ve saatler öncesinden masalara servisi yapılmamalıdır.”
Bozulduğundan kuşkulanılan gıdaların tüketilmemesi, tüketime sunulmaması gerektiğini ifade eden Oymen, çiğ, az ya da yarı pişmiş yemek yeme alışkanlıklarından uzak durulmasının önemini vurguladı.
Taze et, balık veya kanatlı etlerinin gıda zehirlenmesine yol açan hastalık yapıcı mikorganizmaları yok etmeye yetecek güvenli bir iç sıcaklık seviyesinde pişirilmesi gerektiğini belirten Oymen, şu bilgileri verdi:
“Tüm kanatlı etleri merkez noktası 74°C, yumurta ve yumurta ile yapılan yemekler merkez noktası 74°C, kıyma(köfte) merkez noktası 74°C, biftek, rosto ve pirzola merkez noktası 63°C, deniz ürünleri merkez noktası 63°C ulaşmalıdır.”
Çiğ et, tavuk, balık ve yumurtaya dokunduktan sonra ellerin yıkanması gerektiğini kaydeden Oymen, yapılması ve yapılmaması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Çiğ et, tavuk, hindi ve yumurtayı yıkamayınız. İyice pişirmek olası zararlı mikroorganizmaları zaten öldürür.
Çiğ et ürünleri ve pişmiş gıdalar için daima ayrı kesme tahtası, bıçak, tabak, kaşık vs. kullanınız.
Pişmiş gıdaları hemen tüketiniz, daha sonra tüketecekseniz hızlıca soğutup, soğumasını takiben buzdolabında saklayınız. Oda ısısında 2 saatten fazla bekletmeyiniz.
Ambalajı bozulmuş ve yırtılmış gıdaları satın almayınız. Konservelerde bombaj yapmış, hasar görmüş, paslanmış veya çentikli olanlar satın alınmamalıdır.
Ürünlerin son kullanım tarihini mutlaka kontrol ediniz, tarihi geçmiş ürünleri kesinlikle tüketmeyiniz.”
Et, tavuk, balık gibi çabuk bozulabilen gıdaların ve dondurulmuş ürünlerin alışverişin sonunda alınması önerisinde bulunan Oymen, mikrobiyolojik bozulma riski yüksek olan bu ürünlerin soğuk zincir içinde satışa sunulduğundan, emin olunması gerektiğini vurguladı. “Donmuş ürünler en az -18°C, soğuk dolaplar en fazla +4 °C olmalıdır” diyen Oymen, bu tür gıdaların uygun sıcaklık koşullarında muhafaza edilerek, kısa sürede tüketilmesi gerektiğini belirtti.
İftarda tüketilen yemeklerin, sahura kadar oda ısısında tutulmaması, yemeklerin tekrar tekrar ısıtılmasından kaçınılması, yemeklerin yenilecek miktarlarda ısıtılması ve kısa süre içinde tüketilmesi gerektiğini ifade eden Oymen, “Yemekler yeniden tüketilirken 75 °C kadar ısıtılmalıdır. Et yemekleri buzdolabında 1-2 günden fazla, etsiz yemekler ise 3-4 günden fazla bekletilmemelidir” dedi.
-“Çözülmüş ürünü bir daha dondurmayınız”
Dondurulmuş ürünlerin asla ortam sıcaklığında çözündürülmemesi, buzdolabında (4 °C) ya da mikrodalga fırında çözündürülmesi gerektiğini kaydeden Oymen, “Çözülmüş ürünü bir daha dondurmayınız” dedi. Beste Oymen, sebze ve meyvelerin iyi bir şekilde yıkandıktan sonra tüketilmesi gerektiğini de ifade etti.