MAVİŞ: " HALKIN SIRTINDAKİ YÜK ARTIYOR"
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Kıbrıs’ın kuzeyinde artan ekonomik ve toplumsal sorunlara dikkat çekti.
Kıbrısın Sesi Gazetesi’ne verdiği röportajda Maviş, yolsuzluk, rüşvet, denetimsizlik ve kayıt dışı ekonomideki artışın halkın yaşamını giderek zorlaştırdığını ifade etti.
“HÜKÜMET SORUNLARA KAYITSIZ KALIYOR”
Genel Sekreter Maviş, gelir dağılımındaki adaletsizliğin derin bir ekonomik çıkmaza neden olduğunu belirterek, hükümetin bu sorunlara kayıtsız kaldığını söyledi. Dolaylı vergilerin halk üzerindeki yükü artırdığını dile getiren Maviş, şunları kaydetti:
“Zenginlerden alınması gereken gelir vergisi yerine dolaylı vergiler geniş halk kesimlerine yükleniyor. Yüksek KDV oranları, halkın temel ihtiyaç maddelerine dahi erişimini zorlaştırıyor. Bu durum özellikle dar gelirli aileleri büyük bir çıkmaza sürüklüyor.”
“EĞİTİM VE SAĞLIKTA ACİL ÇÖZÜMLERE İHTİYAÇ VAR”
Eğitim, sağlık, altyapı ve ulaşım gibi hayati alanlarda çözüm bekleyen çok sayıda sorun olduğunu belirten Maviş, “Okulların kalabalıklığı, yeni okul ve hastanelere duyulan ihtiyaç artık acil bir boyuta ulaşmıştır. Depreme karşı güçlendirme bekleyen okulların durumu hâlâ belirsizliğini korurken, konteynerde eğitim almak zorunda kalan çocukların geleceği göz göre göre riske atılmaktadır.” dedi.
"ŞEFFAF VE ADİL YÖNETİM İHTİYACI KAÇINILMAZ"
Maviş, sendikalar olarak halkın sesi olmaya devam edeceklerini belirtti ve hükümete şeffaf, hesap verebilir ve adaletli bir yönetim anlayışı benimsemeleri çağrısında bulundu.
"HÜKÜMET KRİZLERE KAYITSIZ KALIYOR"
Soru: Kuzey Kıbrıs’taki ekonomik ve sosyal durum hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Cevap: Adanın kuzeyinde, maalesef yolsuzluk, rüşvet, denetimsizlik ve kayıt dışı ekonominin artışı giderek daha büyük bir sorun haline geliyor. Tüm bunlar halkın üzerindeki yükü her geçen gün ağırlaştırıyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, özellikle dar gelirli kesimleri derin bir ekonomik çıkmazın içine sürüklemiş durumda. Ne yazık ki hükümet, bu sorunları çözmek yerine krizlere kayıtsız bir tavır sergiliyor.
"DEVLET BÜTÇESİNDEKİ AÇIKLAR BÜYÜYOR"
Soru: Ekonomi politikalarındaki temel sorunları nasıl tanımlarsınız?
Cevap: Gelir vergisi ve dolaylı vergiler arasındaki dengesizlik en büyük problemlerden biri. Zenginlerden daha fazla gelir vergisi alınması gerekirken, hükümet bunun yerine dolaylı vergilerle halkı yük altına sokuyor. Yüksek KDV oranları nedeniyle insanlar temel ihtiyaç maddelerine bile zor erişiyor. Dar gelirli aileler için bu durum, yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürüyor. Aynı zamanda, vergi bağışları, imtiyazlar ve denetimsizlikle desteklenen kayıt dışı ekonomi, devlet bütçesindeki açıkları büyütüyor ve halkın refahını olumsuz etkiliyor.
"ÇOK SAYIDA SORUN VAR"
Soru: Halkın en acil ihtiyaçlarına yönelik hangi alanlarda eksiklikler bulunuyor?
Cevap: Eğitim, sağlık, altyapı ve ulaşım alanlarında çözüm bekleyen çok sayıda sorun var. Örneğin, okulların kalabalıklığı, yeni okul ve hastanelere olan acil ihtiyaç, büyük bir problemdir. Depreme dayanıklılık güçlendirmesi bekleyen okulların durumu belirsizliğini koruyor. Bazı çocuklar konteynerde eğitim almak zorunda kalıyor ki bu onların geleceğini riske atıyor. Ayrıca, trafik sorunu, bozuk yollar ve ilaç yoksunluğu gibi problemler, halkın günlük yaşamını zorlaştırıyor.
"ENERJİ KRİZİNE ÇÖZÜM ÜRETİLMİYOR"
Soru: Elektrik altyapısı ve çevresel sorunlara da değinebilir misiniz?
Cevap: Elektrik Kurumu’na uzun zamandır yatırım yapılmıyor ve bu durum kesintilerle birlikte altyapı sorunlarını daha da büyütüyor. Enerji krizine çözüm üretilmiyor. Bunun yanında, plansız yapılaşma ve çevresel denetimsizlik, doğal kaynakların ve kamusal alanların hızla tükenmesine neden oluyor. Tüm bu sorunlar halkın alım gücünü ve yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor.
"HAYATİ PROJELERE ÖNCELİK VERİLMELİ"
Soru: Hükümetin bu sorunlara nasıl yaklaşmasını öneriyorsunuz?
Cevap: Hükümetin acilen şeffaf, hesap verebilir ve sosyal adaleti temel alan bir yönetim anlayışı benimsemesi gerekiyor. Halkın temel önceliklerine odaklanmalı. Örneğin, lüks harcamalar ve törensel giderler kısıtlanmalı, kaynaklar eğitim, sağlık ve altyapıya yönlendirilmelidir. Özellikle deprem güçlendirme projeleri ve yeni okul, hastane yatırımları gibi hayati projelere öncelik verilmelidir.
"MÜCADELE ETMEYE KARARLIYIZ"
Soru: Sendikaların bu konudaki rolü nedir?
Cevap: Sendikalar olarak halkın sesi olmaya ve haklarını savunmaya devam edeceğiz. Hükümeti, halkın refahını artıracak adımlar atmaya zorlamak bizim görevimiz. Ülkenin gerçek ihtiyaçları göz ardı edilirse, ekonomik krizlerin yanı sıra toplumsal huzursuzluk da kaçınılmaz olacaktır. Bizler, daha adil bir düzen için mücadele etmeye kararlıyız.
"TÜM KURUMLAR ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUĞU ALMALI"
Soru: Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Cevap: Bu ülkede sosyal devlet anlayışı neredeyse tamamen terk edilmiş durumda. Bunun bir an önce değişmesi gerekiyor. Halkın daha fazla yük altına girmemesi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi için tüm kurumların üzerlerine düşen sorumluluğu alması gerektiğine inanıyoruz.
