Maviş, Atatürk’ün Türkiye’ye miras bıraktığı Latin alfabesinin korunması gerektiğini vurgulayarak, “Onun aydınlanma değerlerini korumak ve gelecek nesillere aktarmak en önemli sorumluluklarımızdan biridir” dedi.
Maviş, Prof. Dr. Ahmet Pehlivan ve Prof. Dr. Güner Konedralı tarafından kaleme alınan ve Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu’nun çalışmalarını anlatan bir makalenin incelenmesini tavsiye etti.
Makale çalışmasının yeni alfabe konusundaki yanlış anlaşılmaları gidermek adına bilimsel bir açıklama sunduğuna dikkat çeken Maviş, kamuoyunun yapılan tartışmaları daha doğru bir perspektiften değerlendirmesi gerektiğini ifade etti.
Maviş’in açıklamasında, “yeni alfabe” tartışmalarına dair üç ana başlıkla özetlenen bilgileri kamuoyu ile paylaştı:
Atatürk’ten miras kalan Latin alfabesi değiştirilmeyecek. Ortak alfabe, yalnızca gelecekte kurulması planlanan Türk Devletleri Birliği’nde devletler arası iletişimde kullanılmak üzere hazırlanmıştır.
Bir dilde fonem (ses birimi) değeri olmayan bir ses, o dilin alfabesinde yer alamaz. Bu nedenle, alfabeler, sadece o dilin ses yapısına uygun harfleri içermelidir.
Ortak alfabe, kullandığımız mevcut resmi alfabe ile ilgili bir değişiklik anlamına gelmemektedir. Konu, sosyal medya tartışmalarında farklı yorumlanmıştır.
Kıbrıs Türkleri olarak halihazırda nazal n(ŋ) sesini söz içinde ve sonunda kullanmaktayız.
Maviş açıklamasını şu notu düşerek tamamladı:
“Türk Dünyası’nın bir araya gelme çabalarının farklı kişilerin düşüncelerine göre siyasi ve ekonomik yorumu elbet farklı olacaktır. Yanlış anlamaların temelinde, AKP’nin Kıbrıslı Türklerle kurmak istediği çarpık ilişkiden ve güvensizlikten kaynaklıdır. Buna da tepki vermemiz doğaldır.”