Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), eski Lapta Huzurevi binasının bulunduğu mevkide, Lapta Yavuzlar Lisesi 6’ncı sınıfları için oluşturulan konteyner sınıfların yetkili mercilerden izin alınmaksızın, projesiz olarak hayata geçirildiği ve can güvenliği riski yarattığı iddiasıyla eylem yaptı.
KTOEÖS, Lapta Yavuzlar Lisesi 6’ncı sınıf öğrenciler için kurulan konteyner sınıfların yetkili mercilerden izin alınmaksızın, projesiz olarak hayata geçirildiği ve can güvenliği riski taşıdığı iddiasıyla, 11.45-13.00 saatleri arasında grev ve yürüyüş düzenledi.
Sendika yönetiminden ve üyelerinden bir grup, Lapta Yavuzlar Lisesi’nden, 6’ncı sınıflarının eğitim gördüğü, Lapta Huzurevi eski binasının bulunduğu Kocatepe –Armutluk mevkiine kadar eylem maksatlı yürüyüş yaptı. Yürüyüşte “Güvensiz Okullar istemiyoruz" sloganı atıldı.
Eylem
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, Lapta Yavuzlar Lisesi 6’ncı sınıflar için oluşturulan konteyner sınıfların, toprak dolgusu yapılarak, yetkili kurumlardan gerekli izinler alınmadan, çevre etki değerlendirme raporları hazırlanmadan, projesiz bir şekilde hayata geçirildiğini söyledi ve ciddi bir can güvenliği sorunu yarattığını savundu.
Söz konusu bölgede yaşayan bir vatandaşın yapılan çalışmanın bölgede risk oluşturduğu gerekçesiyle yetkili merciler aleyhine dava açtığını kaydeden Eylem, bölgedeki kazı ve projenin doğru ve güvenli şekilde yapılıp yapılmadığının araştırılması için, Girne Kaza Mahkemesi'nin geçici ara emri verdiğini, ancak Hükmet ve Bakanlığın hiçbir şey yokmuş gibi davrandığını söyledi.
Bakanlık ve Hükümetin, eğitimde sorun yokmuş gibi davrandığını kaydeden Eylem, “Derdimiz güvenli okullardır, eksik bırakılan, yama usulüyle tamamlanmaya çalışılan kadrolardır; nitelikli, çağdaş, bilimsel eğitimdir, öğretmen hakları ve çalışma koşullarıdır. Bu dertler için sendika ve öğretmenler olarak direnmeye, kavga etmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Öztabay
Avukat Ayşe Öztabay da, davanın, yetkili mercilerden talep edilen, konteyner sınıflar için hazırlanmış olması gereken proje, onay, izin ve çevre etki değerlendirme raporlarının alınamadığı için açıldığını kaydetti.
Öztabay, 26 Kasım 2024’te Girne Kaza Mahkemesi'nin verdiği geçici ara emriyle, yapılan dolgu ve inşaat faaliyetlerinin doğru yapılıp yapılmadığı ve yasal değerlendirme altında olup olmadığının sorgulanacağını kaydetti.
Gökçebel
KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel de tüm çocukların sağlıklı, güvenli ortamlarda iyi bir eğitim alma hakkının bulunduğunu kaydetti.
Bakanlık ve hükümetin, çocuk ve öğretmenlerin can güvenliğini ve eğitim hakkını umursamaz bir tutum sergilediğini savunan Gökçebel, sendika olarak çocuklar ve ülke geleceği için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Eğitimde, eksik kadrolar, okul deprem risk raporlarındaki eksikliklerden, öğrenci sayısının fazlalığı, okul ve sınıf yetersizliklerine kadar birçok sorun bulunduğunu savunan Gökçebel, bakanlık ve hükümetin uzun yıllardır süregelen bu sorunlara ilgisiz kaldığını öne sürdü.
Lapta Yavuzlar Lisesi 6’ncı sınıfları için oluşturulan konteyner yapı için hiçbir projenin hazırlanmadığı, çevre etki değerlendirme raporu hazırlanmadığı, yetkili mercilerden gerekli izinlerin de alınmadığı, proje hayata geçerken bölgede çevre katliamı yapıldığı iddialarında bulunan Gökçebel, “Bu projeyi kim yaptı, trafik ulaşım konusu nasıl olacak bilen yok. Belediye Başkanının yazdığı rapor riskleri anlatıyor, neden bu inşaat devam ediyor, neden bu güvenli olmayan ortam yaratılıyor?” dedi.
Doğru bir planlama ve projelendirme yapılması halinde, söz konusu konteyner sınıflara harcanan kaynakla; betonarme, güvenli bir okul binası oluşturulabileceğini iddia eden Gökçebel, nitelikli bir eğitimi, laboratuvarları, spor alanlarını, atölyeleri konuşmak yerine konteyner sınıflarda can güvenliğini düşünmek zorunda bırakıldıklarını dile getirdi.
Bakanlığın, konteyner sınıflarla, sahra okullarına benzeyen bir yapı yarattığını savunan Gökçebel, öğrencilere, öğretmenlere layık görülen bu eğitim anlayışının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Gökçebel, Sendika’nın çocukların, bilimsel, çağdaş, laik, demokratik şartlarda tartışarak kritik yaparak eğitim alabileceği bir eğitim sisteminin peşinde olduğunu söyledi.