CTP ve AKEL heyetleri bir araya geldi CTP ve AKEL heyetleri bir araya geldi

Kıbrıs Cumhuriyeti   tarihinde ilk kez böylesi bir görevden alınmaya şahit oldu.  Görevi sonlandırılan Odisseas Mihailidis ise alınan kararın ardından yaptığı açıklamada bu durumu “kara bir gün” olarak nitelendirmişti.

Yüksek Anayasa Mahkemesi’nin 8 yargıcının oy birliğiyle aldığı 209 sayfalık kararına göre Mihailidis; “Saldırgan Uyumsuz Davranış ve Sağduyu Eksikliği Nedeniyle Sonlandırma” gerekçesiyle görevine devam edemeyecek.

Yüksek Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından Cumhurbaşkanı Vekili Annita Demetriou, Yüksek Anayasa Mahkemesinin Başdenetçi Odisseas Mihailidis’in görevden alınmasına ilişkin kararını dün imzalayarak sürecin usulüne uygun olarak gerçekleştiğini kaydetmişti.

Tüm bu gelişmeler devam ederken Odisseas Mihailidis’in görevden alınmasına ilişkin Volt Genel Sekreteri Hulusi Kilim’e  görevden alınmaya  dair sorular yönelttik.

Kıbrısın Sesi Gazetesi’ne özel açıklama yaparak sorularımızı yanıtlayan Volt Genel Sekreteri Hulusi Kilim, Sayıştay Başkanı Odysseas Mihailidis’in görevden alınmasına dair sürecini gazetemizde değerlendirdi.

Hulusi Kilim değerlendirmesinde, bağımsız devlet organlarının başkanlarının atanmalarına ilişkin sürecin 1960 antlaşmalarıyla belirlenmiş olmasına rağmen, bu atamaların 1963'ten bu yana yalnızca Cumhurbaşkanı tarafından yapıldığını vurgulayarak, atanan kişilerin doğruluğu ve uygunluğu konusunda zaman zaman soru işaretleri yarattığını belirtti.

KIBRISIN SESİ ÖZEL HABER

“Mihailidis’in açık sözlülüğünün bazı çevrelerde rahatsızlığa yol açmış olabilir”

Kilim, 2015 yılında Başsavcı Yardımcısı Rikkos Erotokritu'nun yolsuzluk nedeniyle görevden alınmasını hatırlatarak, Mihailidis’in de benzer bir süreçle karşı karşıya kaldığını ifade etti. Odysseas Mihailidis’in işini iyi yapan, özellikle yolsuzluklarla mücadelede dikkat çeken bir isim olduğuna işaret eden Kilim, Mihailidis’in açık sözlülüğünün bazı çevrelerde rahatsızlığa yol açmış olabileceğini belirtti.

“Alınan karar toplumda büyük rahatsızlık yarattı”

Kilim, Başsavcı Savvidis’in Yüksek Mahkeme’ye şikayeti üzerine Mihailidis hakkında dava açıldığını ve bu sürecin ardından görevden alındığını söyledi. Savvidis’in adının altın pasaport skandalları ve yolsuzluklarla anıldığına da dikkat çeken Kilim, yasal sürece saygı duyulsa da alınan kararın toplumda büyük rahatsızlık yarattığını dile getirerek açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Medeni bir toplum olmak, mahkemelerin kararlarına saygı duymamız gerektiği anlamına gelir. Mahkemelere ve kararlarına saygı gösterilmezse, bunun yerini şiddet alır. Toplumun birçok kesimi alınan bu karardan dolayı rahatsızlık duydu, çünkü politikacılar arasında çok daha kötü denilebilecek, yolsuzluklara karıştığı bilinen kişiler bulunuyor. Bundan dolayıdır ki, ismi yolsuzluklarla anılan bir Başsavcının şikayetiyle mahkemece “uygunsuz davranış” kapsamında açılan bir dava sonucunda yolsuzlukların üzerine giden bir sayıştay başkanı olan Odysseas Mihailidis’in görevine son verilmesi, her ne kadar da yasal sürece saygı duyulsa da, toplumda genel olarak rahatsızlık yarattı.”

“Makamlarda şaibeli isimler oturmaya devam ettikçe toplumların vicdanı rahatlamayacak”

Kilim, Volt olarak yolsuzlukla mücadelenin önemine vurgu yaparak, yolsuzluklara adı karışmış yetkililerin istifasını talep ettiklerini ve bu taleplerini yinelediklerini belirtti. Kilim, “biliyoruz ki gerek bu gibi bağımsız makamlarda gerekse yönetimin en üst makamlarında şaibeli isimler oturmaya devam ettikçe toplumların vicdanı rahatlamayacak, yolsuzlukların üzerine gidilemeyecek, sorunlarımıza çözüm bulunamayacak ve ‘hukuk devleti’ kavramı tehdit altında olmaya devam  edecektir.” dedi.

Kilim yolsuzlukların Kıbrıs sorununun çözümünde en büyük engel olduğunu vurgulayarak açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Görüldüğü gibi, yolsuzluk, kayırmacılık ve rüşvet, adeta sınır tanımaz bir şekilde adanın tümünü tehdit eder durumdadır. Emin olduğumuz diğer bir konu, yolsuzluğun Kıbrıs sorununun çözümünün önündeki en büyük engel olduğudur. Bu yüzden, toplumlar tüm bu olanlardan ders çıkarmak zorundadır ve tüm haksızlıkların, tüm yolsuzlukların ve tüm hukuksuzlukların üzerine koşulsuz ve şartsız bir şekilde gidilmelidir. Bireysel menfaatler düşünülerek hareket edilmesi hiçbir sonuç getirmeyeceği gibi, hepimizi çok daha kötü koşullara ittiğini görmek ve kabul etmek zorunda ve bu bilinçle hareket etmeliyiz.”

 

 

 

 

Editör: Kıbrısın Sesi