Özel HABER

Asbaşkan İmge, Ayla öğretmenin ailesinin başlatacağı hukuk mücadelesinde yanında olacaklarını vurgulayarak, “Dava sürecini takip edeceğiz, olayı sıcak tutacağız” ifadelerini kullandı.


İmge, son 12 yılda Ayla öğretmen dahil toplam üç kişinin aynı sebepten ötürü hayatını kaybetmesine işaret ederek, “Buradaki esas soru, 2017’deki vakadan sonra protokol olmadığı fark ediliyor ve 2018 yılında bir protokol hayata geçiyor. Bu protokolün tam olarak uygulanıp, uygulanmadığını kim denetledi? Bu tür protokollerin denetleniyor olması gerekiyor… Kaç kişi daha ölecek?” diye sordu.


Hasta Hakları Yasası’nın taslağının hazır olmasına rağmen hala Meclis’e gönderilmediğinin altını çizen İmge, şöyle devam etti:


“Korkulan, çekinilen bir şey mi var? Korkuluyorsa neden? Bu yasa bir takım kesimi rahatsız mı ediyor? Bu ülkede neden hasta haklarına ait bir uygulama yok? Bu soruların cevabı kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Halk tarafından seçilmiş olan siyasiler, bu soruların cevaplarını kamuoyuna açıklayarak, halkın desteğini arkasına almalıdır.”
İmge, bu yasanın Meclis’e gönderilmesi gerektiğini vurguladı.


Öte yandan, Alya öğretmenin hayatını kaybetmesine ilişkin iddialara da dikkat çeken İmge, hastaya doğru kan grubu verildiğini ancak alt kan grubunda uyuşmazlık yaşandığını ve hastanın hemen tepki verdiğini belirtti.
İmge, yine de hastanın evine gönderildiğini, evinde fenalaşmasının ardından acil servise kaldırıldığını söyledi.


KTÖS Genel Sekreteri Maviş: Sorgulanmalı…
Alya öğretmenin vefatına ilişkin üyesi olduğu Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş de bir açıklama yaparak, şunları kaydetti:


“Üyemiz Ayla Dalgalan, orak anemisi, mitral kapak yetmezliği ve yanlış kan transfüzyonu (dışardan kan alma) tanısıyla tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Ailesine, öğretmen camiamıza ve tüm sevenlerine sabır dileriz. Rahatsızlığından dolayı düzenli kan almasına rağmen yanlış kan verilmesi olayı sorgulanmalıdır. Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin bir insanın hayatına mal olan bu şüpheli durumu soruşturacağına ve Evrensel Hasta Hakları Derneği’nin de ‘Hasta Hakları Avrupa Sözleşmesi’nde belirttiği çerçevede hasta haklarını savunacağına güveniyoruz.”


Evrensel Hasta Hakları Derneği’nden yetkililere çağrı
Konuya ilişkin Evrensel Hasta Hakları Derneği tarafından yapılan açıklamada ise toplumda sağlık hizmetlerine karşı “güvensizlik hissi” oluştuğu belirtildi, “Korku ve güvensizlik hissi, olası ihmaller sonucunda hastaların en temel insan hakkı olan yaşam hakkının ihlal edilmesi son derece vahimdir” denildi.
Dernekten yapılan açıklamada, yetkilileri “hastaların yaşam hakkını korumaya, olası ihmal ve ihlaller sonucu zarar gören tüm hastaların hukuk mücadelelerinde üzerlerine düşeni” yapmaya çağrıldı.