Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelere derhal dönmeye hazır olduğunu açıkladı.
Cyprus Mail'in haberine göre, Türk işgalinin ikinci aşamasının 50. yıldönümü vesilesiyle yaptığı yazılı açıklamada, Hristodulidis, "Yarın bile, çözüm arayışı için üzerinde anlaşılan çerçeve, müzakere müktesebatı ve tabii ki Kıbrıs'ın bir üyesi olduğu ve Kıbrıs çözümünden sonra da üye olmaya devam edeceği AB'nin ilke ve değerleri temelinde diyalog masasına gelmeye hazırım," ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Hristodulidis, açıklamasında Türkiye'nin Kıbrıs'ı işgalinin trajik etkilerine değinerek, "Bugün, Kıbrıs'ı vahşice bölen, işgal altına alan, binlerce yurttaşımızı sınır dışı eden ve Kıbrıs'ın, halkının ve modern tarihinin geleceğini trajik bir şekilde belirleyen Türkiye'nin barbarca işgalinin ikinci aşamasının kader gününün 50. yıldönümü," dedi.
Kıbrıs'taki işgalin ve yaşanan trajedilerin unutulmayacağını vurgulayan Hristodulidis, "Yarım asır sonra Kıbrıs’taki suçu, devam eden işgali kınıyoruz ve unutmuyoruz. Kayıpları, kahramanları, kadınları ve çocuklarını onurlandırıyor ve anıyoruz," diye ekledi. Ayrıca, çözümsüzlüğün bir çözüm olmadığını belirterek, "İşgalle uzlaşmayız, hak ettiğimiz şekilde yeniden birleşmiş bir Kıbrıs için militanca iyimser olmaya devam ediyoruz," dedi.
Göreve geldiği ilk andan itibaren Kıbrıs sorununu çözmek amacıyla yoğun çaba sarf ettiğini vurgulayan Hristodulidis, “Tek hedef, uluslararası toplumun sorunu çözme yönündeki açık siyasi irademizi tanıması sonucunda BM Genel Sekreteri tarafından son aylarda yürütülen çabanın başarılı bir şekilde sonuçlandırılmasıdır," ifadelerini kullandı.
Hristodulidis, Kıbrıs sorununun çözümünde karşılaşılan zorlukların, Avrupa müktesebatı aracılığıyla tüm Avrupa vatandaşlarının çıkarlarını ve temel özgürlüklerini güvence altına alarak aşılabileceğini belirtti.
Son olarak, "Mücadelemizin başarısı için bu çabada" güçlü bir iç cephenin varlığının ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin güçlü, müreffeh ve gelişen bir ülke olmasını sağlamak için sürekli çabaların önemine dikkat çekti.
