Lefkoşa’nın simgesel yapılarından biri olan, Arnaldas ve Stassinos Bulvarı’nın köşesinde yer alan tarihi bina, Cuma gecesi yıkıldı. Yıkım, yerel halk arasında büyük bir öfke ve üzüntüye neden oldu.
Görüntüleri sosyal medyada hızla yayılan olay, şehrin mimari mirası açısından büyük bir kayıp olarak nitelendirildi. Orestis Matsas’ın Facebook’ta paylaştığı video, kısa sürede büyük ilgi görerek binanın yıkılmasına yönelik tepkilerin odağı haline geldi. Matsas, paylaşımında, "Lefkoşa’nın merkezindeki bu tarihi ev neden korunmadı? Modernleşme uğruna tarihi binaları gözümüzün önünde kaybediyoruz,” diyerek tepkisini dile getirdi.
Uzmanlar, yıkılan binanın 1930’ların Kıbrıs mimarisinin önemli bir örneği olduğunu belirtiyor. Ünlü mimar Odysseas Tsangaridis tarafından tasarlanan yapı, özgün yarım daire çıkıntısıyla dikkat çekiyordu. Mimarlık uzmanı Marios Epaminondas, sosyal medyada yaptığı yorumda, "Bu bina, dönemin denizci modern tarzını yansıtan ve estetik açıdan yüksek kalitede bir mimari eserdi. 31 Ocak’ta, Lefkoşa önemli bir mirasını kaybetti," ifadelerini kullandı.
Yerel halktan Patroklos Demetriou da duygularını paylaşarak, "İki yıl boyunca bu binanın yanından geçtim. Şimdi ise yerinde bir boşluk var. Büyük bir kayıp," dedi.
Bu yıkım, Lefkoşa’nın mimari mirasının korunması konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Eleştirmenler, şehirde artan kentleşmenin ve modernleşme çabalarının, tarihi yapıların geleceğini tehdit ettiğini savunuyor.
Öte yandan, aynı bölgede bulunan eski Anastasiades kliniği, yıkım yerine restorasyon sürecine alındı. Butik otele dönüştürülmesi planlanan bina için tadilat çalışmaları başladı. Uzmanlar, bu sürecin tarihi yapıları koruma konusunda olumlu bir adım olabileceğini belirtse de, Tryphon evi gibi pek çok önemli yapının geri dönülemez şekilde yok edildiğine dikkat çekiyor.
Tryphon evinin yıkımı, Lefkoşa’da kalkınma ve tarihi mirasın korunması arasındaki dengenin giderek bozulduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
