GİAD’dan yapılan yazılı açıklamada, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, son zamanlarda artan ahlak dışı olaylarla sarsılmaktadır” denilerek, "sahte reçete" ve "sahte diploma" olaylarına işaret edildi.
Yoksulluk, işsizlik ve eşitsizlik gibi sosyoekonomik sorunların da ahlak dışı davranışlara zemin hazırladığı görüşü dile getirilen açıklamada, “Maddi sıkıntılar içinde olan insanlar, etik değerlerini göz ardı ederek, yasa dışı veya ahlak dışı yollara başvurabilmektedir.” denildi.
Ahlaklı bir toplum inşa etmenin sadece devlet ve sivil toplum kuruluşlarının değil, toplumun her bireyinin görevi olduğuna vurgu yapılan açıklamada “Herkes kendi yaşamında dürüst ve ahlaklı davranmaya özen göstermelidir. Gençlerimiz bu konuda öncü rol oynamalı ve etik değerleri savunmalıdır.” ifadesine yer verildi.
GİAD tarafından yapılan açıklamanın tam metni şöyle:
'Kuzey Kıbrıs'ı Saran Ahlaksızlık Panayırı
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, son zamanlarda artan ahlak dışı olaylarla sarsılmaktadır. Sahte reçetelerden sahte diplomalara uzanan bu utanç verici durum, toplumumuzun temel değerlerini zedelemekte ve geleceğimizi tehdit etmektedir. Genç İş İnsanları Derneği olarak, bu ahlaksızlık dalgası karşısında derin endişemizi dile getirmek ve çözüm önerileri sunmak istiyoruz.
Etik Değerlerin Yok Oluşu:
Toplumumuzda son zamanlarda gözlemlenen ahlak dışı davranışlar, etik değerlerin yok oluşuna işaret etmektedir. Eczacılar vicdanlarını mı kaybetti? Doktorlar reçetelerine ilaçtan ziyade menfaat mı yazıyor? Sahte diplomalarla insan hayatlarıyla mı oynanıyor? Mühendisler sahte diplomalarla bize mezar mı inşa ediyor? Hukukçular sahte diplomalar ile haksızlığı mı savunuyor? Bu soruların cevabı ne olursa olsun, sonuç toplumumuz için yıkıcıdır.
Eğitim Sisteminin Çöküşü:
Eğitim sistemi, etik değerlerin aşılanması ve gelecek nesillerin ahlaklı bireyler olarak yetiştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Ne yazık ki, Kuzey Kıbrıs'ta eğitim sistemi çöküşün eşiğindedir. Müfredatta etik eğitime yeterince yer verilmemektedir. Öğretmenler, etik değerler konusunda yeterince rol model olamamaktadır. Yolsuzluk ve liyakatsizlik, eğitim sistemini kemirmektedir. Bu durum, toplumumuzda etik değerlerin yok oluşuna katkıda bulunmaktadır.
Ekonomik ve Sosyal Faktörlerin Etkisi:
Yoksulluk, işsizlik ve eşitsizlik gibi sosyoekonomik sorunlar da ahlak dışı davranışlara zemin hazırlamaktadır. Maddi sıkıntılar içinde olan insanlar, etik değerlerini göz ardı ederek yasa dışı veya ahlak dışı yollara başvurabilmektedir. Ayrıca, toplumda yaygınlaşan açgözlülük ve bencillik gibi duygular da ahlak dışı davranışlara yol açmaktadır.
Çözüm Önerileri:
Eğitim Sisteminde Reform:
Etik değerlerin aşılanması ve gelecek nesillerin ahlaklı bireyler olarak yetiştirilmesi için eğitim sisteminde köklü reformlar yapılmalıdır. Müfredatta etik eğitime daha fazla yer verilmeli ve bu dersler uzmanlar tarafından işlenmelidir. Öğretmenler, etik değerler konusunda rol model olması için teşvik edilmelidir. Eğitimde yolsuzluk ve torpile karşı sıfır tolerans politikası uygulanmalıdır.
Yasal Düzenlemeler:
Yolsuzluk ve ahlak dışı davranışlara karşı caydırıcı cezalar getirilmelidir. Yasal boşluklar kapatılmalı ve yasa uygulamaları etkinleştirilmelidir. Şeffaflık ve kamu hesap verebilirliği artırılmalıdır. Hukukun üstünlüğü ilkesi sağlanmalıdır.
Sivil Toplum ve Medyanın Rolü:
Sivil toplum kuruluşları ve medya, ahlak ve etik değerlerin savunuculuğunu yapmalıdır. Yolsuzluk ve ahlak dışı davranışlara karşı mücadelede aktif rol almalıdır. Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yürütmelidir. Toplumsal diyalog ve katılımcı demokrasiyi teşvik etmelidir.
Gençlerin Rolü:
Ahlaklı bir toplum inşa etmek sadece devlet ve sivil toplum kuruluşlarının değil, toplumun her bireyinin görevidir. Herkes kendi yaşamında dürüst ve ahlaklı davranmaya özen göstermelidir. Gençlerimiz bu konuda öncü rol oynamalı ve etik değerleri savunmalıdır.
Kuzey Kıbrıs'ı saran ahlaksızlık panayırının sona ermesi için hep birlikte mücadele etmemiz gerekmektedir. Devlet, sivil toplum kuruluşları, medya ve her birey bu mücadelede aktif rol almalıdır. Ahlaklı ve erdemli bir toplum inşa etmek için geç kalmış değiliz.'