"HAYATİ BİR HAK İHLALİ GÖRÜNÜMÜNDE"
Açıklamada, karakol hücresinde tutukluyken yaşamını yitiren Sapartagaganov’un ölümünün intihar olarak açıklanmasının ciddiyetle ele alınması gereken bir durum olduğu belirtildi. Barolar Birliği, olayın uluslararası insan hakları standartlarına uygun şekilde aydınlatılması gerektiğinin altını çizdi.
Birlik, konuyla ilgili dört temel noktaya dikkat çekti:
Etkin ve şeffaf soruşturma: Soruşturmanın yalnızca Polis Teşkilatı ve Bakanlar Kurulu tarafından değil, aynı zamanda Fasıl 153 Ölüm Sorgu Yargıçları Yasası’nın 6. maddesi uyarınca yargı tarafından da yürütülmesi gerektiği vurgulandı.
Gözaltı koşullarının iyileştirilmesi: Karakollardaki tutukluluk koşullarının güvenli ve sağlıklı hale getirilmesi gerektiği, fiziksel ve psikolojik güvenliği artıracak önlemlerin acilen alınması gerektiği ifade edildi.
İnsan hakları ve kötü muamelenin önlenmesi: Gözaltında bulunan kişilerin yaşam hakkının korunmasının hukuk devletinin en temel gerekliliklerinden biri olduğu hatırlatıldı. İşkence ve kötü muamelenin ceza yasasında suç kapsamına alınması ve denetim mekanizmalarının kurulması gerektiği belirtildi.
Yetkililere ve kamuoyuna çağrı: Polis Genel Müdürlüğü’nden olayla ilgili tatmin edici açıklamalar beklenirken, herhangi bir ihmal tespit edilirse sorumlular hakkında işlem yapılması gerektiği vurgulandı. Karakollardaki gözaltı ve hücre koşullarının iyileştirilmesi ve bağımsız sivil denetime açılması gerektiği belirtildi.
"BU CAN KAYBININ SORUMLULUĞU HEPİMİZİN ÜZERİNDE"
Barolar Birliği, bugüne kadar gerekli tedbirlerin alınmamasının benzer olayların tekrarlanmasına sebep olduğuna dikkat çekerek, yetkilileri derhal harekete geçmeye çağırdı. Yapılması gerekenlerin hayata geçirilmemesi durumunda, ilerleyen süreçte benzer acı olayların yaşanmasının kaçınılmaz olduğu uyarısında bulundu.