Yeni müzakere sürecinin hangi metodolojiyle başlaması gerektiği konusunda sundukları önerilere işaret eden Erhürman, “Bunlar ön şart değil. Birleşmiş Milletler’in sözleridir. BM sözlerine sahip çıkmalıdır” diye konuştu. New York temaslarıyla ilgili de konuşan Erhürman, yaptıkları görüşmelerle ilgili bilgi verdi. Bu sabah bazı gazetecilerle sohbet eden Erhürman, Rum Lider Nikos Hristodulidis’in “çözümü isteyen taraf maskesi” taktığının altını çizdi. Erhürman’ın basın mensuplarıyla sohbet toplantılarının devam edeceği belirtildi.
Önemli temaslar devam edecek
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, New York’ta Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılım sağladıklarını belirterek, bu süreçte çeşitli uluslararası temaslarda bulunduklarını açıkladı. Erhürman, Rusya Federasyonu’nun Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki Daimi Temsilci Yardımcısı Büyükelçi Anna Evstigneeva, Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi Avrupa ve Asya’dan Sorumlu Genel Müdürü Angelina Eichhorst, BM Avrupa ve Orta Asya Bölümü Genel Müdürü Kayoko Gotoh, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ABD’nin BM nezdindeki Daimi Temsilci Yardımcısı Büyükelçi Robert Wood, Türkiye Cumhuriyeti’nin BM nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız ve BM Genel Sekreter Yardımcısı Miroslav Jenca ile verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini vurguladı. Önümüzdeki dönemde uluslararası alanda temaslarına devam edeceklerinin altını çizen Erhürman, “New York’la yetinmeyeceğiz, Avrupa Birliği merkezini, Avrupa başkentlerini de ziyaret edeceğiz. Türkiye ile de temasları da artıracağız” dedi. Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının dünyayla olan ilişkilerinin önemine işaret etti ve temasların önemini vurguladı.
Müzakere değil, sonuç odaklı müzakere
New York’taki temaslarının temel amacının Kıbrıs sorunundaki durumu dünya kamuoyuna aktarmak olduğunu ifade eden Erhürman, CTP’nin iki toplumlu, iki bölgeli ve siyasi eşitliğe dayalı federasyon tezinin altını çizdi. Sosyalist Enternasyonal toplantısında barış süreçlerinin mimarisini konu başlığı olarak seçtiklerini belirten Erhürman, "Bizim için önemli olan, siyasi eşitliğin yeni bir müzakere masası kurulmadan önce kabul edilmesidir. Hedefimiz, bizi sonuca ulaştıracak bir müzakere sürecinin başlamasıdır" dedi. Erhürman, Kıbrıs sorununda çözüme yönelik olarak konuşulmadık bir şeyin kalmadığını, dolayısıyla yeni bir müzakere sürecinin sonuç odaklı olması gerektiğini vurguladı. "Yakınlaşmalar bellidir, o yakınlaşmalar kabul edilmelidir. Aksi takdirde sıfırdan başlamak anlamına gelir ve bu kabul edilemez" şeklinde konuştu.
"Statükoya geri dönüş yok”
Birleşmiş Milletler’in, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik süreçlerde verdiği sözlerin arkasında durması gerektiğini belirten Erhürman, BM’nin bugüne kadar çeşitli zamanlarda ortaya koyduğu ilkelerden sapılmaması gerektiğini ifade etti. Erhürman, "Dönüşümlü başkanlık konusu daha önce BM tarafından açıkça belirlenmiştir, bunu pazarlık konusu yapmanın BM nezdinde bir zemini yoktur" dedi. Ayrıca, BM Genel Sekreteri Guterres’in müzakerelere zaman sınırlaması ve sonuç odaklılık getirilmesi yönündeki çağrılarına da dikkat çeken Erhürman, "Müzakereler Rum liderliğinin ayak sürmesiyle çökerse, statükoya geri dönülmeyecek; bu da Annan Planı’ndan beri söylenen bir gerçektir" dedi.
"Hristodulidis’in maskesi düşürülmeli”
Erhürman, Kıbrıs Rum lideri Nikos Hristodulidis’in uluslararası kamuoyunda çözüm yanlısı bir imaj yaratmaya çalıştığını, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını söyledi. "Eğer Hristodulidis gerçekten bıraktığı yerden devam etmek istiyorsa, neden o noktada bırakmıştı?" sorusunu gündeme getiren Erhürman, Rum liderliğinin güven yaratmayan bir muhatap olduğunu ifade etti. Erhürman, Hristodulidis’in çözüm yanlısı maskesini düşürmenin uluslararası toplum nezdinde stratejik olarak doğru adım olacağını belirtti.
"Diyalog süreci kopmayacak"
Kıbrıs sorununun uluslararası bir mesele olduğunu ve bölgedeki ciddi gelişmelerin Kıbrıs’ı da etkilediğini söyleyen Erhürman, tarafların diyaloğun kopmasını istemediğini belirtti. "Diyalog süreci kopmayacak çünkü bölgesel ihtiyaçlar bunu gerektiriyor" diye konuşan Erhürman, tarafların müzakerelerde hangi zeminde duracağının açık olduğunu söyledi. "Müzakereler kopmayacak; bölgesel ihtiyaçlar nedeniyle süreç devam etmek zorunda" diyerek, diyalog sürecinin önemini vurguladı.