Görüşmede, Meclis Başkanlığı Krizi ve buna karşı yapılacak güç birlikleri üzerinde konuşuldu
Çeler: Meclis’in halkı temsil etme ve onun iradesini yansıtma özelliği aşınmıştır
Görüşmede Zeki Çeler’in heyetinde Genel Sekreter Nevzat Özkunt ve Merkez Yönetim Kurulu üyeleri Hasan Umur, Evrim Hınçal ve Yasemin Çobanoğlu eşlik ederken, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’a ise Genel Sekreter Asım Akansoy ve milletvekilleri Filiz Besim ile Ürün Solyalı eşlik etti.
Çeler görüşmede, ülkede şu anda ciddi bir siyasal tıkanma hali olduğunu ve demokrasi krizi yaşandığını söyleyerek, Meclis’le vatandaşın bağının tamamen koptuğuna işaret etti.
Çeler, “Bir bütün olarak Meclis’in halkı temsil etme ve onun iradesini yansıtma özelliği aşınmıştır. Meclis bu haliyle halkın umutla bakabileceği ve anlam yükleyebileceği bir yer olmaktan çıkmış durumdadır” dedi.
“Erken seçimden başka alternatif kalmamıştır”
Gelinen aşamada meselenin “Meclis Başkanlığı Krizi” boyutunu aştığını ve Meclis’in ivedilikle sahibine yani halka dönüp hesap vermesi ve yenilenmesi gerektiğini vurgulayan Çeler, erken seçimden başka bir alternatif kalmadığını da belirtti.
Hükümetin kendi çoğunluğunu Başkanlık Seçimi için bile toplayamadığını ve kendi içindeki uyumsuzluğun yanında Meclis’teki hükümet partileriyle muhalefet arasında da asgari uzlaşı koşullarının berhava olduğunu kaydeden Çeler, 2009 yılında da ilk iki turda kendi çoğunluğunu toparlamayı başaramayan hükümet partisine üçüncü turda dört muhalefet partisinin birden destek verdiğini ve Meclis’in kilitlenmesinin önlendiğini hatırlattı.
Çeler, “Bugün Meclis’te bu türden bir uzlaşı anlayışının hiç kalmadığı anlaşılmaktadır ve bu durum krizi daha da derinleştirmektedir” ifadelerini kullandı.
“Sine-i millet daha büyük kaos yaratır”
Çeler, son zamanlarda dillendirilen “sine-i millet” konusuna da değinerek, bunun hem Meclis hem de ülke siyaseti için daha büyük bir kaosa neden olacağına vurgu yaptı ve bunun; hukuk ve anayasa tanımayan hükümetin ülkeyi anti demokratik ve şuursuzca yönetmesi anlamına geleceğini kaydetti.
Çeler, “Toplumun, anayasayı ihlal eden bir Meclis’le işi olmaz. Ama bu Meclis’e ihtiyaç vardır. Meclis terk edilemez, Meclis’e sırt çevirmek topluma sırt çevirmek olur. Meydanı hiçbir alanda ve Meclis’te de boş bırakamayız. TDP’nin eksikliği de Meclis’te hissediliyor. Ayrıca yeri gelmişken değinmek isterim; bizim CTP ile bir kavgamız olamaz” dedi.
“Konu hakkında, ‘Başkan Zorlu Töre mi Ziya Öztürkler mi?’ ikileminde bir tartışma hata olur”
Sorunun vardığı noktanın, meseleyi teknik detaylarla ele almakla yetinilebilecek aşamayı çoktan geçtiğini, “Başkan Zorlu Töre mi Ziya Öztürkler mi?” ikileminde bir tartışmanın da büyük bir hata olacağını söyleyen Çeler, konunun üç oyun geçerliliği geçersizliği sınırlılığında tartışılabilecek bir şey olmaktan da çıktığını belirtti.
Çeler, “Bu Meclis, ülkede uzunca bir süredir yaşanmakta olan çok daha geniş siyasal krizle ve demokratik yamulmayla bağlantılı ele alınmalıdır. Bu değerlendirmeler ışığında, kanaatimce konuyu 28’i, 29’u gibi belli tarihlere fazla anlam yükleyerek ya da iç tüzük sınırlılığına hapsederek tartışma zemini kalmamıştır” dedi.
“Esas hukuk tanımazlık, 10 günlük süre aşıldığında başladı”
Her şeyden önce Anayasa’nın çok net olarak emrettiği 10 günlük sürenin çoktan dolduğunu hatırlatan TDP Genel Başkanı Zeki Çeler, bu süre içinde Başkanlık Divanını oluşturmayı başaramayan bir Meclis’in, zorla bir Başkan çıkarmak yerine güzellikle seçime gitmeye mecbur olduğunu vurguladı.
Çeler, “Konu hukuki bir zeminde tartışılacaksa, çift mühür ve devir teslim töreninden önce 10 günlük sürenin aşılmış olması üzerinden konuşulmalıdır. Esas hukuk tanımazlık orada başlamıştır” ifadelerini kullandı.
“Katılımcı ve etkili yöntem ve süreçler geliştirmeliyiz”
Kıbrıslı Türklerin devlet sahibi olma iddiasına karşı, kurumlarına yönelik olarak yıllardır güneyden işittiği “sözde” lafını artık kendi kendine ifade edecek noktaya gelmesinin herkes için hicap duyulacak bir husus olduğuna işaret eden Çeler, bu durumu; Meclis Başkanına Meclis Başkanı diyemeyecek hale gelmiş bir Meclis’in kendisini feshetmesi olarak okuduklarını kaydetti.
Çeler, “Bu çerçevede sorunun büyüklüğüne bağlı olarak değerlendirmelerin de geniş ve katılımcı ortamlarda alınmasının önemine işaret etmek istiyorum. Bu ülkede demokrasiyi ve kurumların saygınlığını önemseyen herkesin bu duruma birlikte el atması zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir. Konuyu Töre-Öztürkler, tek mühür-çift mühür, birinci tur-beşinci tur, Pazartesi-Salı gibi demokrasiye ve iradeye değil teknik indirgemeciliğe gönderme yapan ikilikler üzerinden konuşmayı bırakmalı, Meclis’in gerçek sahibi olması gereken halkla bağını tesis etmek üzere katılımcı ve etkili yöntem ve süreçler geliştirmeliyiz” dedi.
“En geniş güç birliğini oluşturmak ve bu zihniyete bir son vermek zorundayız”
CTP’nin bu iade-i ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getiren Çeler, siyasetin artık ülke ve toplum geleceği noktasında ortak zemin bulması gerektiğini vurguladı.
Çeler, “En geniş güç birliğini oluşturmak ve bu zihniyete bir son vermek zorundayız. TDP olarak bu konuda herkesle masaya oturmaya, tartışmaya, ortak nokta bulmaya çalışmaya ve erken seçime gitmeye hazırız” dedi
Erhürman: Bu arkadaşlar kötü yönetiyor diyemeyiz, yönetmiyor
Çeler’den sonra sözü alan CTP Genel Başkanı Erhürman, mecliste yaşanan krizden çok önce erken seçim çağrısı yaptıklarını hatırlattı ve “Bu arkadaşlar kötü yönetiyor diyemeyiz, yönetmiyor” dedi.
“Bunun en netlik kazanmış fotoğrafını çektiler” diyen Erhürman, hükümetin aslında, “Biz aslında kendi kendimizi de yönetmeye ehil değiliz” demiş olduğuna işaret etti.
“Toplum adına güç birliğiyle demokrasiye, hukuka hep birlikte sahip çıkalım istiyoruz”
29 milletvekiliyle 26 sayısının bulunamadığını, erken seçime gitmek için bundan daha açık bir tablo olamayacağını vurgulayan Erhürman, Meclis’teki üç hukukçudan da görüş istendiğini ve üç hukukçu da “üç oy geçersizdir” dediğini hatırlattı
Erhürman, “Bu, CTP sorunu değil meclis sorunu da değil bu demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü içine sindirememiş zihniyetin memleketin başına ördüğü bir sürü çoraptan sonra, en son meclisin başına da çorap örme halidir” diye konuştu.
Erken seçim çağrısını yineleyen Erhürman, “Bundan kurtulmanın yolu da erken seçimdir. Bu toplumsal bir meseledir. Toplum adına güç birliğiyle demokrasiye, hukuka hep birlikte sahip çıkalım istiyoruz” dedi.