CANİCE KATLETTİLER !
KIBRISIN SESİ ÖZEL HABER
Karpaz Çevre Koruma ve Sosyal Aktivite Derneği Başkanı Fırat Borak ve bölgedeki vatandaşlar Dipkarpaz’da 14 eşeğin katledilmesine ilişkin KIBRISIN SESİ’NE açıklamalarda bulundu.
BORAK YETKİLİLERİN İHMALKÂRLIĞINI ELEŞTİRDİ!
KIBRISIN SESİ’ne yaptığı açıklamada yetkililerin yıllardır bu soruna çözüm üretmediğini vurgulayan Başkan Borak, “Bu 45-50 yıllık bir sorundur ve ciddi bir çalışma yapılmamıştır” diyerek yetkililerin ihmalkârlığını eleştirdi. Borak, Karpaz’daki eşek popülasyonunun kontrolsüz bir şekilde arttığına dikkat çekerek, 3000-5000 civarında olduğu tahmin edilen eşekler için bilimsel bir çalışma yapılmadığını kaydetti. Borak, Bariyer Projesi ve Eşek Yönetim Projesi’nin hayata geçirilmediğini ve yapılan projelerin havada kaldığını ifade etti.
“SUÇLULAR ACİLEN TESPİT EDİLMELİ!”
Borak yaşanan katliamın sorumlularının bulunması için yetkililere çağrıda bulunarak, “Bu tamamen bir cinayettir. İnsan, hayvan fark etmeksizin öldürmek bir suçtur ve sorumlular bulunmalıdır” dedi. Katliamın köylülere veya avcılara mal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Borak, suçluların acilen tespit edilmesi gerektiğini söyledi.
TÜRKMEN: ÇOK ACIMASIZCA
KIBRISIN SESİ’ne konuşan Çayırova köyü sakini İlknur Işıl Türkmen katliamı eleştirerek “14 canın katledilmesinin çok acımasızca olduğuna vurgu yaptı. Türkmen, “Tedbir almayan hükümetlere yaptırım gücü yetmeyen bu canileri hangi duyguları harekete geçirdi?” dedi
SÜNMEZ: KATLİAMI ESEFLE KINIYORUZ!
Northernland Dipkarpaz Spor Kulübü Başkanı Kerem Sünmez’de KIBRISIN SESİ’ne Yönetim Kurulu ve futbolcular adına yaptığı açıklamada Karpaz Bölgesi'nde yaşanan katliama tepki göstererek, bölgenin doğası, çevresi, hayvanları ve insanlarıyla bir bütün olduğunu vurguladı. Sünmez, meydana gelen herhangi bir zararın tüm ekosistemi etkilediğini belirterek katliamı esefle kınadıklarını söyledi.
ERDOĞAN: EN BÜYÜK SUÇ DEVLETİNDİR!
Tekos Golden Hill Hotel İşletmecisi Özgür Erdoğan ise turizmin sembolü olan eşeklere zarar verenlerin en büyük cezayı almalarını istedi. Devlet tarafından böylesi olayların bir daha yaşanmaması adına gerekli önlemleri alınması gerektiğini de dile getiren Erdoğan, katliamda en büyük suçun devlet olduğunu savundu.
"Öncelikle şunu söylemek isterim ki her ne kadar bu konu bugünün bir sorunu gibi görünse de aslında çok eski bir mesele. 40-50 yıldır eşeklerle ilgili bir sorun var ve maalesef bu konuda ciddi bir çalışma yapılmadı. Yapılanlar da yetersiz kaldı.
Sorunun temel nedeni, eşek popülasyonunun kontrol altına alınmamasıdır. Bu yüzden her geçen gün sayıları artıyor. Resmi rakamlar 3.000 civarında olduğunu söylüyor, ancak gerçekte 3.000 ile 5.000 arasında olduğu tahmin ediliyor. Çünkü bu konuda hiçbir bilimsel çalışma yapılmadı.
Eşeklerle ilgili ilk ciddi girişim 2015 yılında başlatılan "Bariyer Projesi"ydi. Amaç, tüm eşekleri belirlenen bir alana toplamak, popülasyon artışını engellemek ve turistlerin bu eşekleri daha rahat gözlemleyebilmesini sağlamaktı. İlerleyen dönemde eşek sütü gibi yan ürünlerden ekonomik kazanç sağlanması da planlanıyordu. Ancak tüm bu projeler havada kaldı ve hayata geçirilmedi.
Geçtiğimiz yıl, Turizm Bakanlığı, Çevre Koruma Dairesi ve Taşkent Doğa Parkı iş birliğiyle "Eşek Yönetim Projesi" başlatıldı. Proje kapsamında, ilk yıl araştırmalar yapılacak, sonraki üç yıl yönetim süreci, altı yıl içinde ise uygulama aşaması tamamlanacaktı. Ancak ekonomik nedenlerden dolayı proje sahaya indirilemedi ve hayata geçmedi.
Bugün geldiğimiz noktada, sizin de gördüğünüz gibi 14 eşek katledildi. Bu kesinlikle bir cinayettir. Bunu açıklamamda da vurguladım: Ölümün insanı, hayvanı, türü olmaz; her durumda vahşettir. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta da suçun köylülere veya avcılara mal edilmemesi gerektiğidir. Bu çok büyük bir yanlıştır. Bu eylemi gerçekleştiren kişi veya kişiler kimse, acilen bulunmalı ve adalet önüne çıkarılmalıdır ki kimse zan altında kalmasın.
Bu olayın organize bir eylem olduğuna inanmıyorum. Kim ya da kimler yaptıysa, cezasını çekmelidir. Dernek olarak talebimiz, yetkililerin derhal harekete geçmesidir. Bu olayda ihmal var mı? Elbette var. Çünkü bu mesele yeni değil, 40-50 yıldır süregelen bir sorun. Eğer hükümet olarak bu soruna köklü bir çözüm bulamıyorsanız, bunda sizin de sorumluluğunuz vardır.
Bölgede güvenlik önlemleri yetersiz. Kamera sistemleri kurulmadı, altyapı eksik. Karpaz, geniş bir alan olmasına ve koruma bölgesi olarak tanımlanmasına rağmen burada herhangi bir güvenlik tedbiri yok. Eşekler tamamen başıboş durumda. Üstelik sadece Dipkarpaz'ın değil, artık tüm Karpaz'ın sorunu hâline gelmiş durumda. Eşekler Kumyalı'ya kadar ulaşmış durumda.
Bu sorunu iki yönüyle ele almak gerekiyor. Birincisi, burada yaşayan halk tarımla uğraşıyor, ekonomik kazanç elde ediyor ve eşekler bu alanlara zarar veriyor. Bu bir gerçek. Ayrıca trafik kazalarına da sebep oluyorlar ve bazı kazalar ölümlerle sonuçlanıyor. Bu da kontrolsüzlük ve plansızlıktan kaynaklanıyor.
İkinci olarak, eşekler Karpaz'ın simgesi hâline gelmiş durumda. Bölgeye gelen yerli ve yabancı turistler eşekleri görmek, onlarla fotoğraf çektirmek istiyor. Bu da bölge ekonomisine katkı sağlıyor. Bu nedenle popülasyonun bilimsel çalışmalarla kontrol altına alınması ve sorunun çözülmesi gerekiyor. Uzmanlar tarafından kapsamlı bir çalışma yapılmalı ve planlı bir yönetim sistemi oluşturulmalıdır.
Bizim görevimiz, bu konunun hasıraltı edilmesine izin vermemek. Bu olayın unutulmaması ve sorumluların bulunması için elimizden geleni yapacağız. Çünkü bu sadece bir eşek meselesi değil; Karpaz'daki birçok sorunun temelini yansıtan bir olaydır.
Benim şahsi görüşüm şu: Karpaz bölgesindeki yol, eğitim, sağlık ve eşek gibi sorunlar hükümet tarafından bilerek çözülmüyor. Çünkü bu sorunlar giderildiğinde, halk daha fazla şey talep edecek. Ancak hükümet edenler bunu istemiyor. Her seçim döneminde gelip vaatlerde bulunup, %70-80 oy alıyorlar, ancak hiçbir çözüm üretmiyorlar. Bu yüzden bu sorunlar yıllardır çözülemiyor ve bugün bu acı olaylarla karşı karşıya kalıyoruz.
Bugün köylüler de avcılar da bu durumdan çok rahatsız ve üzgün. Kimse zan altında kalmak istemiyor. Yetkililer acilen bir araya gelip çözüm üretmeli. Yetki kimdeyse, elini taşın altına koymalı. Kağıt üzerinde kalan projelerle vakit kaybetmek yerine somut adımlar atılmalı. Artık 40-50 yıldır devam eden bu eşek sorununun çözüme kavuşması gerekiyor. Hem yerel halkın rahat etmesi hem de doğanın korunması için bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını istiyoruz."
İlknur Işıl Türkmen:
"Karpaz'da eşşeklerin ölüm haberini okuduğumda düşündüklerim ve hissettiklerim:
14(on dört)dile kolay ama 'can' olduklarını düşündüğümüzde çok acımasızca. Bunu yapan bir kişi olamaz, kimlerse seri katillerdir. Olanak buldukları zaman (gören olmadığına emin olduğunda) her türü şiddeti meşru zannedecek kadar benciller. Ekinlerimiz çiğneniyor, yeniyor; mahvoluyor, trafik kazalarına neden oluyorlar diyerek bu olayı normallestiremezler. Tedbir almayan hükümetlere yaptırım gücü yetmeyen Dipkarpaz köylülerini hangi duyguların harekete geçirdiğini bilmiyorum. OLAY CANİLİKTİR! YAPANLARIN BULUNMASINI TALEP EDİYORUM!"
Northernland Dipkarpaz Spor Kulübü Başkanı, Yönetimi ve Futbolcuları:
"Karpaz Bölgesi; doğası, çevresi, hayvanları ve insanlarıyla bir bütündür.
Tüm bu güzellikler birbirini tamamlar ve Karpaz’ı Karpaz yapan değerleri oluşturur.
Bunlardan herhangi birine verilen zarar, aslında hepsine verilmiş demektir.
Bugün yaşanan bu vahşeti esefle kınıyoruz.
Sorumluların bir an önce ortaya çıkarılmasını talep ediyor ve bunun için gereken her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu vurgulamak istiyoruz.
Karpaz hepimizindir!"
Tekos Golden Hill Hotel işletmecisi Özgür Erdoğan:
"Bu tür bir katliamın son derece üzücü olduğunu belirterek olayı kınadığımı ifade etmek isterim. Turizmin sembolü olan bu canlılara zarar verenlerin en ağır cezayı alması gerekiyor ve devletin de benzer olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri almasını talep ediyorum. Ayrıca, bu durumda en büyük sorumluluğun devlete ait olduğunu vurgulamak isterim."
